Bir bedevî, Resulullah'a (as) şöyle sordu: "Benim bir hanımım vardı, daha sonra ikinci bir hantmla evlendim. Ben sanıyorum ki ilk hanımım i-kinci hanımımı bir veya iki kez emzirmiş, şimdi ne yapacağım?". Resuhıllah (as), "birya da iki kez emzirme nikâhı haram kurnaz" buyurdu.
Bu hadisi İmam Müslim rivayet etmiştir.
Sehle bint-i Süheyl Resulullah'a (as) şöyle sordu: "Salim, (oğlundan bahsediyor) diğer erkekler gibi hem buluğa erdi, hem de olaylan kavrayacak kadar akıllandı. Ama hâlâ odamıza giriyor. Ben kocam Ebu Huzeyfe'nin bu durumdan hoşlanmadığını ve iyi şeyler düşünmediğini zannediyorum". Re-sulullah (as), "öyleyse Salim'i emzir de artık Ebu Huzeyfe onun varlığından boş olmayan şeyler düşünmesin. Zira emzirmen senin nikahını O'na haram kılacaktır" buyurdu. Kadın evine gitti bir süre sonra döndü ve "Salim'i em-zirdim. Böylece Ebu Huzeyfe'nin aklına gelen kuşkular da gitti" dedi.
Bu hadisi imam Müslim rivayet etmiştir. . .
Aralarında Hz. Aişe'nin de bulunduğu seleftçn bazı alimler Resulullah'ın (as) bu fetvasına uymuşlardır. îlim adamlarının pek çoğu ise bu fikri benirh-sememişlerdir. Onlar bu fetvanın karşısına, çocuğun sütten kesilmesinden önce daha bebeklikte ve iki yıllık emzirme döneminde iken yapılan emzir*menin nikâhı haram kılan emzirme olduğunu savunan hadisleri çıkarıyorlar. Bu hadiste bazı özellikler vardır: Birincisi; bu husustaki hadislerin çokluğu*dur. Ama Salim'İn konu edildiği hadis tek basmadır. İkincisi; Resulullah'ın (as) Aişe dışındaki hanımlarının çoğu daha bebeklikte iken emzirmenin ni*kahı haram kıldığı fikrini benimsemişlerdir. Üçüncüsü; en geniş kapsamlı ve en tedbirli olan şıktır. Dördüncüsü; yaşı büyük bir kimsenin bir kadını em-mesiyle beslenme bakımından hiçbir yarar elde edemez. Büyük yaşta em*mek ne et oluşturur ne de kemiklere bir yarar sağlar. Bu tür emmeler "ba'dıyyet (bir parça olmak)" denen ve nikâhı haramlaştıran faktörü oluştur*mamaktadır. Beşincisi; belki de bu yalnızca Salim'e mahsus bir durumdur. Çünkü bu hadis, O'nun hikâyesi anlatılırken rastlamaktan başka herhangi bir yerde geçmemektedir. Altıncısı; Resulullah (as) Hz. Aişe'nin odasına girince O'nun yanında ayakta duran bir adam görünce bundan son derecede etki*lendi ve kızdı. Hz. Aişe ona, "o benim süt kardeşimdir" dedi. Bunun üzerine Resulullah (as), "süt kardeşlerinin kimler olduğuna bak, emzirmek (emmek) dediğin bir yekûn tutmalıdır" buyurdu.
Hadis muttefekun aleyhtir.
Müslim'in, bu hadisi naklederken kullandığı lafızlar ise Salim'in durumu anlatılırken bir başka seyir takibetmektedir. Bu da Salim'in o anki durumu i-çin kaçınılmaz bir ihtiyaç olduğunu göstermektedir. Salim, Ebu Huzeyfe'nin evlat edinip büyüttüğü bir çocuk idi. Bu nedenle de Ebu Huzeyfe'nin hanı*mının odasına girmeye hiçbir hakkı yoktu. Burada ortaya çıkan ihtiyaçlar böyle nadir olan bir uygulamayı gündeme getirmiştir. Bu hususta herhangi bir açıklama yapmak ve içtihadda bulunmak caiz değildir. Belki de burada takibedilen yol ve yöntem en etkilisidir. Birçok alim de bu hadise meyletmiş*lerdir. En iyisini bilen Allah'tır.