...Ağlamıyorsak bari gülmekten UTANALIM...
Hakkını veremeden.,aradan çıkarırcasına eda edilen namazlarımıza ağlayalım..
Hakkını veremeden eğilip kalkmalarımıza ve bunlara namaz deyişimize ağlayalım..
Aşıkla mâşuk misali ALLAH(c.c.) ile kulun buluşma noktası olan
secdelerimizin ve seccadelerimizin ve ilim meclislerinin hakkını veremeyişimize ağlayalım..
Günde en az beş defa sunulan af piyangosunu ve günahlarımızdan arınma fırsatını kaçırdığımıza ağlayalım..
Uykunun ve gafletin kollarında geçen zamanımıza ve boşa tüketilen ve tüketen.,çürüten günlerimize ağlayalım..
Her gün onca hadise karşısında ürpermeyen kalplerimize ağlayalım..
Dünyaları yutsa da doymayan nefislerimize.,heves ve tutkuların tutsağı oluşumuza ağlayalım…
Dua edin icabet edeyim diyen Rahman ve Rahim olan Rabbimize karşı samimiyetle aczimizle dua etmeyişimize ağlayalım..
Bir gün içinde ortalama 30 bin insan ölürken ve minarelerde okunan selalardan ‘’ibret olarak ölüm yeter’’ hakikatine laubali kalışımıza ağlıyalım..
Hiç ölmeyecekmiş gibi, toprak altına girmeyecek ve hesap vermeyecekmiş gibi yaşayan bir ölü kimliğinde oluşumuza ağlayalım..
Kalbim temiz deyip her türlü fecaati (pisliği.,günahı) işleyip kendimizi avutmamıza ağlayalım..
Kendi hata kusur günahlarımıza avukat.,Başkalarının hata kusur günahlarına savcı oluşumuzdaki gafletimize ve edepsizliğimize ağlıyalım...
Evladımızın bizden, bizim de onlardan kaçacağımız günün gelip çattığı zaman keşkelerin hiçbir faydası olmayacağını bu dünyada anlamadan göçüp gideceğimize ağlayalım..
Her gün gözümüzün önüne serip sergilenen onca ibretlik hadiseler karşısında
başımızı devekuşu gibi kuma sokup değişmeyen hakikat olan ölümü kendimizden uzak görüşümüze ağlayalım..
Günahı günah bilmeden ve ona tevbe edemeden veya günahlarda ısrar ederek ilahi huzura ereceğimize ve bu gaflet ve tercihler ile halen yaşadığımıza ve hesap gününe karşı ciddiyetsizliğimize ağlayalım..
Dağlar büyüklüğündeki günahlarımızı gördüğümüzde ben bu günahları ne zaman işledim Ya Rab.! diyeceğimiz o günden habersizcesine yaşadığımıza ağlayalım..
Kur’an bize yeter deyip sünnete sırtımızı döndüğümüz güne ağlayalım..
Peygamberlerin bile Efendimiz ( sallallahu aleyhi vesellem )e ümmet olmayı isteyeceği o gün bu ümmet-i merhûmeden olamama tehlikesi karşısında halimize ağlayalım..
ALLAH(c.c.)dostlarını tenkit edip,Peygamber Efendimiz(sallallahu aleyhi vessellem)’i üzdüğümüz için ağlayalım..
Ateşin odunu yiyip bitirmesi gibi bütün hayır ve hasenâtımızı bitiren hasedden ve gıybetten ve egomuzdan kurtulamayışımıza ağlayalım..
Hayırlısı varken hakkımızda hayırsız olanı istemeye devam etme saygısızlığını gösterdiğimiz için ağlayalım..
Gülün de dikenin de bağın da bahçevanın da tek ve bir ezel ebed sahibi belliyken onlara sahipmiş gibi davranma saygısızlığımızdan dolayı ağlayalım..
Böylesine muhteşem bir saltanat sahibi karşında cüzî irademize bakıp da ulûhiyet küstahlığında bulunduğumuz için ağlayalım..
Cüzî bir ibadetle ebedi cenneti vaad eden Sultanımıza karşı hak iddia etmek kabalığında bulunmamıza ağlayalım..
Yokluktan varlığı çıkaran ve sonra da ebedi bir hayat vaad eden ve onu verecek olan Rabbimize karşı günde birkaç saat ibadet ve hizmet etmekten kaçışımıza ağlayalım..
Altmış yıllık bir hayatta istikamet üzere yaşamaya mukabil 60 trilyon sene bile yanında bir hiç kalan ebedi bir hayatı vaad eden ALLAH( c.c.)ın sözüne itimat etmezmiş gibi yaşayışımıza ağlayalım..
ALLAH(c.c.) var deyip ve fakat sanki yokmuş gibi yaşayışımıza ağlayalım..
Hiç akletmez misiniz, hiç düşünmez misiniz diye ferman eden Kurânın sesine ses vermeyişimize ağlayalım..
İyi günde unutup kötü günde hatırladığımız Rabbimize gösterdiğimiz vefasızlığımıza ağlayalım..
İyi-kötü, dinli-dinsiz, said-şaki, müslüman, putperest, hristiyan, mecusi, yahudi demeden, hiç ayırt etmeden her gün hepsine nimetlerini bol bol veren Rabbimize karşı kulluğun ifadesi olan ibadetlerde gönülsüz ve istikrarsız davranışımıza ağlayalım..
Hakkı verilmemiş bir hayat içinde iradesizlik istikametsizlik istikrarsızlık ve cehalet cehenneminde cenneti satın almış gibi bir havaya girişimize ve asıl gayemizi geçici heveslere kurban edişimize ağlayalım..
Şeytanın bizi ALLAH(c.c.), Rahimdir affeder diye diye kandırıp kulluk vazifelerimizi ihmal ettirme tuzağına düşürmesine ağlayalım..
Nefsimizin hakkının hesabının derdindeyken., Hak Sahibi olan Allah’ın hakkını dert etmeyişimizin rezilliğine ağlayalım…
Hak ve Hakikatin değilde.,nefsimizin egomuzun heveslerimizin avukatlığını yaparak kendimizi avutuşlarımıza ağlayalım..
Şikayet etmekten şükretmeye vakit bulamayışımıza.,irademizin hakkını veremeyişimizin zavallılığına.,bile bile aldanışımıza ağlayalım…
Ağlayalım ağlanacak halimize güldüğümüze ve buna alışmışlığımıza ağlayalım..,
Kuruyan göz pınarlarımıza, yaşarmayan gözümüze ağlayalım..
Ve ağlayalım ağlayamadığımız için acınacak halimize..
Gelin hep beraber ağlayalım…
Ağlayamıyorsak bile hiç olmazsa ;
G Ü L M E K T E N
U T A N A L I M...!!!