2 sonuçtan 1 ile 2 arası

Konu: Musa (a.s) ve Karınca

    Share
  1. #1
    ***
    DIŞARDA
    Points: 7.611, Level: 58
    Points: 7.611, Level: 58
    Level completed: 31%,
    Points required for next Level: 139
    Level completed: 31%, Points required for next Level: 139
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    sitare - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Feb 2009
    Yer
    ankara
    Mesajlar
    881
    Points
    7.611
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    17

    Standart Musa (a.s) ve Karınca

    Musa (a.s) ve Karınca


    Hz. Musa a.s., köy köy, şehir şehir dolaşıp; insanlara Allah'ın dinini öğretirken, bir gün yolu Allah'ın, ceza olarak bütün halkını yaktığı bir köye düştü ve:
    "Ey Rabbim" dedi. "Bu köyde yaşayanlar arasında çocuklar, günahsız, suçsuzz kimseler ve hayvanlar da vardı. Sadece suçluları ve günahkarları cezalandırabilecekken, böyle yapmayıp tüm köyü cezalandırmışsın. senin şefkatin ve acıman sınırsıdır ve sen tüm canlılara bu şefkatinle davranırın. Sen işlerini de bizim aklımıızn eremediği yüksek bilginle yaparsın. Buna olan inancım tamdır. Fakat ben merak ettim; günahkarlarla beraber masum insanları niçin yaktın?" diyerek,fazla oyalanmadan, yoluna devam etti.
    Bir müddet sonra hem bir şeyler yemek, hem de yol yorgunluğunu biraz olsun üzerinden atmakbir ağacın altına oturdu. Ağacın az ötesinde büyük bir karınca yuvası vardı. Karıncalar harıl harıl çalışıyordu. Bu karıncalarda bir tanesi gelip dinlenmekte olan Hz.Musa aleyhisselamı ısırdı. Musa a.s karıncaya öfkelendi Yerdeki kurumuş odunlardan birini ateşle tutuşturdu, geldi, tüm karınca yuvasını ateşe verdi. Tüm karıncalar yanarak öldü. Musa a.s bildiren dini hükümler arasında karınca yakmak günah değildi.
    Bunun üzerin Allah (c.c) şöyle seslendi:
    "Ey Musa! Seni sadece bir tek karınca ısırmışken, sen bütün karınca yuvasını ateşe mi verdin. Bir karınca yüzünden koca karınca ülkesini her ana hamde eden, beni en güzel sözlerle öven bir toplumu yakıp yok ettin, öyle mi?"
    Hz.Musa a.s. gerek kendi gördüğü karşısında söyledikleri, gerek yaptığı karşısında Cenab-ı Hakk'ın seslenişinden öğrenmiş oldu ki;
    Suçlularla beraber olanlar, kendileri suçsuz olsalar dahi aynı cezaya uğrarlar. Ancak Allah c.c. hesap gününde onları birbirinden ayırır, her birine hak ettiği karşılığı fazlasıyla verir.
    Bizler de kötü insanlarla beraber olmamalı, onların yaşadıkları yerlerde bulunmamalıyız. Bulunmak zorunda kalırsak onları uygun bir lisan ile uyarmalı, oradan bir an önce uzaklaşmaya bakmalıyız

  2. #2
    ***
    DIŞARDA
    Points: 4.277, Level: 41
    Points: 4.277, Level: 41
    Level completed: 64%,
    Points required for next Level: 73
    Level completed: 64%, Points required for next Level: 73
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    ebda - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Oct 2009
    Mesajlar
    66
    Points
    4.277
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    17

    Standart Cevap: Musa (a.s) ve Karınca

    Bela ve musibetlerin mü’minler için bu dünyada yaptığı hataların karşılığıdır. Ancak bu musibetlerde günahsız ve masum insanlar da zarar görmekte, canları ve malları heder olabilmektedir. Bu noktada akla gelen sorulardan ilki “bu musibetlerden sadece günahkarlar nasiplerini alsalar, masumlar almasalar olmaz mı ?” sorusudur.

    Bu durumu Rabbimiz Kur'anda şöyle beyan ediyor: “Bir bela, bir musibetten çekininiz ki, geldiği vakit yalnız zalimlere mahsus kalmayıp masumları da yakar.(Enfal Sûresi, 25) Burada hemen aklımıza şu soru geliyor: “neden musibetlerin sadece zalimlere gelmeyip masumları da içine adlığı konusudur”. Yani musibet gelince kurunun yanında yaş da yanmakta, masum insanlarda canlarını ve mallarını kaybedebilmektedirler.

    Bunun cevabı, bu dünyanın tecrübe ve imtihan yeri olması sırrında yatmaktadır. Yani eğer musibet geldiği vakit sadece zalimler ve günahkarlara isabet etse, masumlar ve günahsızlar bu musibetlerden korunsalar o zaman imtihan sırrına zıt bir durum ortaya çıkardı.

    …bir deprem oluyor, yıkılan binaların altından sadece günahkarlar ölü çıkıyor, diğerlerine bir şey olmuyor, diğer taraftan bir sel felaketi geliyor zalimler boğuluyor masumlar gaybi bir el ile kurtarılıyor. Bunu duyan günahkar insanlar artık tövbe etmeye başlıyor, çünkü tövbe etmezse ibadetlerini yapmazsa bu dünyada hemen musibete maruz kalacağı düşüncesine kapılıyor….
    İmtihan gereği olarak bir musibet geldiği zaman hem iyileri hem de kötüleri beraberce içine alıyor. Böylece imtihan sırrı kaybolmuyor. Eğer musibetlerde ve zulümlerde iyiler kurtulup sadece kötüler zarar görseydi, imtihan sırrı kaybolurdu. Kötüler de iyi olmak zorunda kalırlardı. Böylece Ebubekir (ra.) ruhlu insanlar ile Ebucehil ruhlu insanlar aynı seviyede kalırdı. Bu açıdan bazen hiç suçu olmayan günahsız kimseler de felaketlere maruz kalabilmektedirler. Fakat masumların bu musibetlerden dolayı büyük mükafatlar görürler. Musibetler onların günahlarına kefaret olur, derecelerini artırır. Eğer musibete maruz kalanlar, henüz teklif çağına gelmemiş çocuklar gibi masumlar ise onların bu dünyadan daha rahat ve huzurlu olan elemsiz ahiret alemlerine gitmelerine ve orada ebedi saadetlere nail olacakları Rahmet-i İlahiyenin şe'nidir.

    Sorularlaislamiyet.com

Benzer Konular

  1. Karınca öldürmek
    By ACİZKUL in forum Hadis Bahçesi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 29.06.09, 08:24
  2. Yalan ve Karınca
    By Reyhani in forum Menkibeler
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 12.05.09, 09:34
  3. Karınca ile Hz. Süleyman (a.s)
    By emacid in forum Dini Hikâyeler
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 18.04.09, 08:34
  4. Âşık Karınca ...
    By Konyevi Nisa in forum Kıssadan Hisse
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 30.10.08, 17:10

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •