Casuslar ve gözcüler her çağda ve her yerde mevcuttur. Bunlara karşı gerek İslam'ın gerekse Resulullahın (as) tutumu nedir?
Müşriklerin casuslarından birisi Resulullah'ın (as) yanma gelmişti. Resu*lullah (as) oturuyordu. Casus hızlı hızlı hareket edince durum anlaşıldı. Re-suİuüah (as), "şu adamı öldürün" diye emretti. Topluluk hemen ona doğru fırladılar. Aralarından biri. "babam atlarla yarış ederdi" dedi ve toplumu ge*çerek ona yetişti. Hayvanının geminden yakaladı ve onu -alaşağı ederek- öl*dürdü. Resulullah (as), casusun mallarını ganimet olarak onü öldürene verdi.
Ubeyduüah b. Ebi Rafî'dcn rivayet olunmuştur; Ali b. Ebu Talİb'in şöyle dediğini duydum: Resulullah beni, Zübeyr'i ve Mikdad'ı gönderirken şöyle dedi: "Ravdatu Hâh 'a kadar gidin orada bevdec (mahfe) içinde bir kadın bulacaksınız. Kadının yanında bir mektup olacak onu alıp getirin." Fadl'ın kitabında ise şöyle geçiyor: Resuluİlah (as) Ali b. Ebu Talibi ve Rabi'i gön*derdiğinde, "o kadım bulun, mektubu onun elinden alın ve bırakın yoluna gitsin. Eğer mektubu size vermez ise hemen boynunu vurun" dedi; yanların*da Mikdad yoktu.
Bir haberde de şunlar yeralıyor: "Cebrail (as) Resulullah'a (as) mektubu haber verdi."
Zeccac şöyle diyor: Allah Azze CebraÜ (as) aracılığıyla mektubun varlı*ğını Resulullah'a (as) haber vererek durumu O'na bildirdi. Biz hemen işe ko*yulduk. Kadın bizden uzaklaşmıştı. Biz de "Hâh" bahçesine varıncaya kadar ona dokunmadık. Orada onun mahfefine yetiştik. Ona mektubu çıkarıp vermeşini yoksa elbiselerini çıkararak zoraki alacağımızı söyledik. Kadın mektu*bu saç örgülerinin arasından çıkararak bize verdi. Mektubu Resuluüah'a (as) getirdik. Resulullah (as) mektubu açınca bir de ne görelim, mektubu Hatib b. Ebi Beltea Mekkeli müşriklerden bazı kişilere hitaben yazmış. Mektupta Resulullah'm (as) durumundan ve yapacağı işlerden bahsetmekteydi. Resu-luilah (as) Hatib'i çağırarak, "ey Hatib hu da ne?" diye sorunca Hatib şöyle dedi: "Ey Allah'ın elçisi benim hakkımda büküm verirken acele etme. Ben her ne kadar Kureyşlilerle iletişim halinde isem de onlardan değilim. Nitekim senin yanında olmakla birlikte muhacirlerden bazısının Mekke'de akrabala*rı var. Bunlar -bazı vesilelerle- ailelerini ve mallarını koruyorlar. Bunu dik*kate alarak ben de Kureyşliler arasında kendileriyle nesep (soy) bağım bulu*nan yakınlarımı korumak ve onları desteklemek istedim. Yoksa bunu bir ka*firlik olarak işlemiş değilim, dinimden de dönmedim. Müslüman olduktan sonra kâfirlikten asla hoşnut olmadım." Resulullah (as) sahabelere hitaben, "size doğru söyledi" dedi. Bunun üzerine Hz. Ömer, "ey Allah'ın elçisi, bırak şu iki yüzlünün boynunu vurayım" dedi. Resulullah (as), "O Bedir savaşına iştirak etti. Bilemezsin, belki Allah Azze onlar hakkında bir şeyler söyler. Bel*ki de, 'ey Bedir'e iştirak edenler, dilediğiniz gibi hareket edin sizleri affedecek ğim' der" dedi. Sonra Allah Azze, "ey İman edenler! Benim ve sizin düş*manlarınızı dostlar (evliya) edinmeyin. Siz onlara sevgiyle yaklaşı*yorsunuz» onlârsa Rabbtmz olan Allah'a inanmanız dolayısıyla Pey-gamber'i ve sizi (bulunduğunuz yurdunuzdan) çıkarıyorlar. Siz be*nim uğrumda (yolumda) ve rızamı arayıp kazanmak üzere cihada çıktığınızda onlara sevgiyle yaklaşıyorsunuz. Ben sizin gizledikleri*nizi de açığa vurduklarınızı da bilirim. Sizden böyle yapanlarınız doğru yolda iken sapıklığa düşmüş demektir. (Mümtehine 1)" ayeti-i kerimesiyie durumu aydınlatıp hükmünü verdi.
Ebu Ubeyd "Kitabu'l Emvarde, yanında mektup bulunan kadının adının "Sara" olduğunu ve Resulullah'm (as) "Sara"nın fetih senesinde öldürülmesini emretmiş olduğunu yazmaktadır, İbn-i Hişam da aynı şeyleri yazmış ve kadı*nın "müzeyneli" olduğunu kaydetmiştir.
Sahnun şöyle diyor: Müslüman bir kimse bu şekilde, tslam devletinin savaş halinde olduğu şahıslara sırları vermek veya başka amaçlarla yazışırsa bu öldürülür, tevbe etmesi istenmez; malları da mirasçılarına aittir.
Bazısı da şöyle demektedir: Böyle bir kimse şiddetle dövülür, uzunca hapsedilir ve onu kâfirlere yaklaştıran bölgelerden uzaklara sürülür.
îbnul Kasım, "Müstahrece" adlı eserde şöyle diyor: Böyle bir kimse Öl*dürülür, bu hususta edeceği tevbesi geçersizdir; kendisi zındıklardan sayılır.
Allah Azze'nin kitabında İse, "aranızda o müşrikler için kulak kesi*lenler vardır" ibaresi bu casuslara işaret etmektedir ve Sahnun'un, Hz. Ö-mer'in kadını öldürmek istediği ibarelerinin geçtiği hadisin en doğru açıkla*masıdır.