Hamr'ın (alkol, şarap) haram kılınması onun sarhoş edici bir madde ol*masından ileri gelmektedir. Peki, şarabın dışında olup sarhoşluk veren diğer içeceklerin durumları ve haklarındaki hüküm nedir? Bu tip içkiler haram mı kılınmıştır yoksa bizzat şarabın kendisi clmadığından dolayı haklarında veri*len hükümler İhtilaflı mıdır?
Buna cevap olarak denilebilir ki, "sarhoşluk veren her içecek haramdır." Bu sactetten olarak Buharî ve Müslim'in "Sahih" adlı eserlerinde şunlar geçi*yor; Ebu Musa'nın Resulullah'tan (as) yaptığı rivayet şöyledir: Resulullah (as), baldan yapılıp adına mizr (boza) denilen içeceğin durumu sorulduğunda bu husustaki tüm hükümleri biraraya getiren, "her sarhoşluk veren madde ha*ramdır" sözünü söyleyerek cevap vermişti.
Yine Buharî ve Müslim'de geçen bir hadiste şunlar yeralıyor; Ömer b. el-Hattab, Resululiah'ın (as) minberinden halka hitabederken Resulullah'tan (as) bir hadis nakletti: Resulullah (as), "Allah içkiyi (alkolü) haram kılmıştır. Bu, şu beş şeyden yapılır; Buğday, arpa, üzüm, hurma ve kuru üzüm (veya kuru incir). Hamt (alkol) aklı zayıflatan, kuvvetten düşüren ve fonksiyonla*rından alıkoyan her maddedir. O pis ve murdar şeylerden sayıltr" dedi.
Bu hadisin senedi İbn-i Ömer yoluyla Resulullah'a (as) varmaktadır.
Resulullah'ın (as), "çoğu sarhoşluk veren şeyin azı da haramdır" dediği herhangi bir metne bağlı kalmaksızın rivayet olunmuştur. Bu hadisi hadis ha*fızlarından bir grup "sahih" saymıştır. Bu hususta da pek çok hadis vardır. Hicaz, Yemen, Mısır, Şam, Basra alimterHte Malik, Şafiî, Ahmed b: Hanbel ve FKIAVA-H KbSULULLAH daha başka İslam hukuk bilginleri şu görüşü benimsemişlerdir: "Çoğu sar*hoşluk veren şeyin azı da haramdır." Bu alimlere göre İçilen bir madde eğer sarhoşluk veriyor ve aklın fonksiyonlarını bozuyorsa hangi maddeden yapı*lırsa yapılsın haramdır. İster tahıllardan ve meyvelerden isterse de diğer şey*lerden olsun, ister üzümden, hurmadan, buğdaydan, arpadan, deve sütün*den isterse benzeri daha başka şeylerden yapılsın haramlığı değişmez. Bun*lar İster çiğ ister pişmiş, ister üçte bir veya üçte ikisi ister yarısı ya da daha başka oranlardaki maktan azalmış olsun eğer çok miktarı sarhoşluk veriyorsa hiç kuşkusuz azı da haramdır.
Bununla beraber şu da dikkate alınmalıdır: Hz. Ömer Şam'a geldiği za*man Müslümanlar için sarhoşluk vermeyen bir içki hazırlamak istedi. Bîr miktar meyve suyunu üçte ikisi gidip Üçte biri kalıncaya kadar pişirdi. Meyve suyu kaynatılmış hurma şırasına dönmüştü. Parmağını daldırarak yoğunluğu*nu kontrol etti ve "sanki peltemsi bir salya gibi olmuş" dedi. Yani devenin ağzı susuzluktan kuruyunca salyasının peltemsi bir hal alması gibi olmuştu. Bu yüzden bu içeceğe peltemsi salya demek olan 'tıla' adı verildi. Bu şıra sarhoşluk vermiyordu, bu nedenle de Hz. Ömer bunu helal görmüştür.
Yine bu cümleden olarak şunu da belirtelim: "El-Hilal" sahibi Ebu Bekir Abdulaziz b. Ca!fer de bu içeceğin ümmetin icmaıyla helal olduğunu söyle*miştir. Bunun nedeni de içeceğin sarhoşluk vermemesidir. İmamlardan hiçbi*risi herhangi bir içeceğin veya Hz. Ömer'in yapmış olduğu bu içeceğin sar*hoşluk vermekle birlikte helal olduğunu savunmamıştır. Buna rağmen bu hu*susta oluşan kuşku, "içeceği bu tarzda pişirmek, daha doğrusu kaynatmak o-nu sarhoşluk veren bir madde haline dönüştürür" kuralından kaynaklanmak*tadır. Eğer böyle bir meyve suyu, pişirilmesi sebebiyle bir kısmının kaynaya-rak gitmesi sonucunda oluşursa kaynama İle içeceğin -alkol oluşturan- kiri gider, sonra da içeceğin üçte ikisi. Kaynamayla giden kir ve üçte ikilik mik*tardan arta kalan kısım üçte birden de azdır. Burada helal olmama özelliği taşıyanın, bu içeceğin kir taşıyan kısmı olduğunu söylemektedirler. Kayna*makla sarhoşluk veren maddeler haline dönüştükleri halde Hz. Ömer'in yap*tığı bu sistemle yapıldıklarından dolayı onları helal sayanlar eğer tevbe eder*lerse tevbeleri geçerli sayılır.
Şarabın genel olarak haram kılındığını, ama Müslümanlar için herhangi bir yasağın sözkonusu olmadığını sanarak içmeyi helal sayanlar hususunda seleften bazı alimler kuşku duymuşlardır. Sahabeden Ömer ve Ali gibi bazı kimseler, "bu şekilde içki içmeyi helal sayanların tevbe etmeleri ve içkinin haram olduğunu söylemeleri gerekir, sonra da bunlara sopa cezası uygula*nır. Eğer helal olduğu fikrinde ısrar ederlerse öldürülürler" diyorlar. Ebu Ha-nife ise sarhoşluk veren maddelerin azını da çoğunu da içmeyi haram sayı*yor ve "isterse adı alkol değil de hurma şırası ve boza gibi bir şey olsun, sar*hoşluk veriyorsa azının da çoğunun da içilmesi haramdır" diyor. Kaynatıldı*ğı halde üçte bir kadar miktarı gitmemiş olan üzüm suyu eğer sarhoşluk ve*riyorsa haramdır. Ebu Hanife'ye göre bunlar dört türlüdür bunların azı da çoğu da içilmez, haramdır. Eğer bu tipten olan içecekler sarhoşluk vermezlerse durumları kuşkuludur: Bunlar, buğday ve benzerlerinden yapılan boza ben*zeri sarhoşluk verebilen içeceklerdir. Bu hususta kuşkuya karşı İslam alimle*rinin fikirbiriiği sözkonusudur. Nitekim Ebu Musa el-Eş'arî'den rivayet olu*nup Buharı ve Müslim'de yeralan bir hadiste şöyle geçiyor: Yemenliler, Resu-lullah'a (as), "ey Allah'ın elçisi/ bizim bir tür içeceğimiz var. Ona 'halşarabı veya şerbeti' deriz. Bir diğeri ise tohumlardan yapılır ve adına 'boza' denir. Bu hususta ne diyorsun?" diye sordular. ResuluİIah (as) güzel konuşan ve kı*sa bir cevapla pek çok şey, kastedebilen bir kimse olduğundan şöyle dedi: "Sarhoşluk, veren herşey haramdır."
Buharı ve Müslim'de yeralan ve Hz. Aişe'den rivayet olunan bir haberde Hz. Resulullahın (as), "sarhoşluk veren her içki (içecek) haramdır"^ buyurdu*ğu nakledilmiştir.
Yine Buharî'de yeralan bir hadiste şöyle geçmektedir: tbn-i Ömer'den rivayet olunmuştur; ResuluİIah (as) şöyle buyurdu: "Her sarhoşluk veren al*koldür (şaraptır) ve her sarhoşluk veren şey haramdır". Sünen kitaplarında bu rivayetlerden başka olan rivayetlerde şöyle geçiyor: Resulullah (as), "ço*ğu sarhoşluk veren şeyin azı da haramdır" buyurmuştur.
Bu husustaki hadisler pek yaygındır. Allah Azze şarabı (alkolü) haram kıldığı zaman Medinetu'n Nebt'de, hurmadan elde edilen bir içecek dışında herhangi bir özel içecek yoktu. Bu onların şarapları idi. Resulullah'tan (as) ri*vayet olunan haberlerde nebiz (şıra), hurma şırası içtiği geçmektedir. Bu ne-biz, yani şıra, şarap mayası almamış tatlı şıra idi. (Bu şıra hurma ya da kuru üzüm veya kuru incirin suya konulması ve suyun tatlılaşıncaya kadar bekle*tilmesiyle elde edilirdi.)
ResuluİIah (as) Medinelilerin ağaç kabuklarında, odunlar, taşlar ve zift*lenmiş kaplar içerisinde şıra yapmalarını yasaklamıştı. Zira onlar bu sayılan nesneleri bir kap olarak kullandıklarında içlerine koydukları meyve suları kendiliğinden mayalanarak alkole dönüşüyor ve onlar da bunun farkına var*madan sarhoşluk veren maddeyi içiyorlardı. ResuluİIah (as) değişik ya da ay*nı tipten hurmaların bir kap içerisine konularak karıştırılmasını da yasakla*mıştı. Zira bu meyvelerden bazısı diğerlerine destek veriyor, güçlendiriyor, böylece yine sarhoşluk veren bir madde oluşturuyorlardı. Şıranın üç günden çok bekletilmiş olanlarını içmeyi de yasakladı. Zira üç günden sonra şıra kendiliğinden sarhoşluk veren bir madde olur. İnsan tüm bunların Resulul*lah'tan (as) rivayet olunurken abartılıp abartılmadığım bilemiyor, Resulullah (as) ruhsat verdiği halde rivayetîerdeki aşırılıklar yüzünden şıranın sarhoş e-dici bir içki, dolayısıyla alkol olduğuna inanan alimlerin varlığı kuşkusuzdur. Mesela bal şırası, arpa şırası (boza) ve benzerleri gibi içeceklerin durumları buna örnektir. Bu alimler bir de tutup, 'bunlar sarhoş etmez diyerek onlar*dan İçmenin helal olduğunu söylemek hatadır" diyorlar.
Buharî'de yeralan bir hadiste şöyle geçiyor: Ebu Musa el-Eş'arî'den şöyle rivayet olunmuştur: Resulullah'a (as), tohumlardan elde edilip adına boza denilen ve baldan yapılıp adına şıra denilen içeceklerin hükümleri soruldu*ğunda; kısa ve öz cevap verebilme kabiliyetine sahip olan Resulullah (as), "her sarhoş eden şey haramdır" diye cevapladı.
Yine Buharî'de yer alan ve îbn-i Ömer'den rivayet olunan bir hadiste şöyle geçiyor: Resulullah (as), "sarhoşluk veren her içecek alkoldür, sarhoş*luk verir. Her sarhoşluk veren içecek (veya şey) haramdır" buyurdu. Bir baş*ka anlatımda ise, "sarhoşluk veren her şey haramdır. Her alkol (şarap) da haramdır" diye geçmektedir.
Resulullah'tan (as) rivayet edilen hadislerde şöyle geçiyor: Resulullah (as), "çoğu sarhoşluk veren şeyin azı da haramdır" buyurmuştur.
Hadis hafızlarından birden çok şahsiyet bu hadisin sahih olduğunu söy*lemiştir.
Allah Azze çiğ üzüm suyunu haram kılmıştır. Bu çiğ meyve suları kay*natıldığında biraz katılaşır ve üstte bir kaymak oluşturur. Böylece içerisinde neşeyi, hafifliği artıran maddeler oluşacağından aklı etkileyerek içeni Allah'ı anmaktan alıkoyup namazı engelleyecek, düşmanlık ve kinleri davet edecek*tir, işte bu tipten olup insanın aklını etkileyerek şiddetli bir zevke neden o-Ian madde alkoldür. Hangi maddeden yapılırsa yapılsın alkol olmaktan kur*tulamayacaktır, îster çiğ isterse pişirilmiş olsun farketmez. Ama pişirildiğinde yapısı içerisindeki maddelerden üçte ikisi gideceği ve geri kalanı pek de al*kol yapıcı madde ihtiva etmeyeceğinden helal addedilebilir.