Sual: Vefat eden bir yakınım için dua etmek istiyorum. Ona nasıl yardım edebilir, hangi duaları yapabilirim?


CEVAP
Ölü için yasin-i şerif okumak çok faydalıdır. Kelime-i tehlil okumalı, sadaka vermelidir.



İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Ölülere, dua ile, istiğfar etmekle, onun için sadaka vermekle yardım etmek, imdatlarına yetişmek gerekir. İbrahim aleyhisselam, (Ey Rabbimiz, [kıyamette] hesap için ayağa kalkıldığı gün, beni, ana-babamı ve bütün müminleri mağfiret eyle) diye dua etmiştir. (İbrahim 4)



Bir müminin duası ile diğer müminlerin günahları affediliyor ki, böyle dua edilmesi emredilmiştir. Yine her gün namazda, (İbadillahissalihin) diyerek müslümanlara dua ediyoruz. Faydası olmasaydı, her tehıyyatta bunun okunması emredilmezdi.


Bir müminin cenaze namazı kılınırsa, günahlarının bir kısmı veya tamamı affolur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Bir müslüman ölür de, üç saflık bir cemaat namazını kılarsa, o mevta Cennete girmeye hak kazanır.) [Tirmizi, Ebu Davud]



Mümin ölünce, geride kalan evladı, onun için dua ederse, o kişinin amel defterine sevap yazılır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(İnsan ölünce amel defteri kapanır. Ancak şu üçü bundan müstesnadır: Sadaka-i cariye, faydalı ilim ve kendisine dua eden salih evlat bırakan.) [Buhari]


Ölmüş ana-babası için ne iyilik yapılacağı sual edildiğinde, Peygamber efendimiz buyurdu ki:
(Onlar için dua ve istiğfar et!) (Hakim) Yine buyurdu ki:
(Sadaka veren kimse, sevabını müslüman ana-babasına da niyet ederse, verdiği sadakanın sevabı, onlara da gider, kendi sevabından da bir şey eksilmez.) [Taberani]



İmam-ı Ahmed bin Hanbel hazretleri, (Kabristana girince, Fatiha, Kul-euzüler ve İhlas suresini okuyup hediye edince, sevabı hepsine vasıl olur) buyurdu.


Hadis-i şerifte de buyuruldu ki:
(Bir kimse, kabristandan geçerken, onbir kere ihlas suresi okuyup sevabını ölülere hediye ederse, ölü sayısınca sevaba kavuşur.) [Etfal-ül müslimin]



Görüldüğü gibi, ölü için, dua etmek, Kur’an-ı kerim okumak, sadaka vermek caiz ve gerekir. Sadece onlar için namaz kılınamaz ve oruç tutulamaz, fakat bunların sevapları bağışlanabilir. Dürer`deki hadis-i şerifte, (Bir kimse, başkasının yerine oruç tutamaz, namaz kılamaz; fakat onun orucu ve namazı için fakiri doyurur) buyuruldu. (Nesai)


Hidaye`de, (Oruç, namaz, sadaka ve diğer ibadetlerin sevabını başkalarına bağışlamak caizdir) ve Tatarhaniyye`de, (Sadaka veren kimse, sevabının bütün müminlere verilmesi için niyet ederse, kendi sevabından hiç azalmadan, bütün müminlere de sevabı erişir. Ehl-i sünnet mezhebi böyledir) buyuruldu. (Redd-ül Muhtar)