V A K İ T S E H E R . . .
Ufukta günün kızıl çiçeği açmak üzere.
Zamanın rahmine sabahın nutfesi düştü az önce.
Gecenin karasında saklı ışıktan tohumlar başlarını uzatıyor.
Şimdi hatırla ki sen de bir zamanlar yokluğun karanlığında yitiktin.
Unutulmuşluk toprağına gömülü bir tohumdun.
Kimsenin adını bilmediği, hatrını saymadığı bir yetimdin.
Senin de varlığının şafağı söktü yıllar önce .
Unutulmuşluğun dipsiz kuyusundan çıkarıldın.
Ana rahmine bir küçük damlacık olarak tutundun.
VARLIĞINDAN HABERDAR DEĞİLDİ SEVDİKLERİN.
Hatırlanmaya değer birşey bile değildin.
Hatırla ki, unutulmuşluğun toprağında RABBİN SENİ UNUTMADI.
Rabbin seni sahipsiz de bırakmadı.
Rabbin seni yokluk gecesinden varlığın ufkuna eriştirdi.
Taze bir bahar gibi gün yüzüne çıkardı bendenini.
Ete kemiğe bürüdü ruhunu.
Gülden tebessümler giydirdi yüzüne.
Şimdi seher vakti.. Göz kapaklarının ardından kaç.
Gafletin gecesinden uyan. Aç gözlerini sehere. Aç kalbini Rabbine.
Uyan. Uyan ve an seni hiç unutmayan Rabbini.
GÜNEŞ UFUKTA YÜKSELMEDEN SEN DUALAR UFKUNDA YÜKSEL!
Herkes unutsa bile,
seni unutmayan Rabbini, herkesin unuttuğu anda ananlardan ol.
Haydi kalk! Kalk ve miracına eşlik et Sevgil'inin (s.a.v.).
Şimdi sabah!
Sabah namazı vakti!..
Senai Demirci