Ya hayır söylenmeli, ya da susulmalıdır:

Bu vazifenin esaslarından biri de, dilde de sırat-ı müstakîmi tutturmaktır. Dilin hak ve hakikata tercüman olma yolunda kullanılmaması eğer tefritse, tumturaklı laflarla, fuzûlî ve boş yere kullanılması da ifrattır. Mizah, fıkra, başkalarını tenkid, lafazanlık, yersiz şakalaşma, hep bu tefrit cinsindendir. Kişi ya hayır söylemeli, ya da sükut etmelidir.. ve dil, daima hakka tercüman olmalıdır.