41. Ölüm buraya yol bulup gelemez!
Mef'ulii, Mefa'îlün, Fe'ulün
(c.I, 118)

• Ay yüzlü sevgili, burada bize vefalı oldu, cefa etmedi. Bu yüzden ben burayı bırakıp asla başka yere gidemem.
• Can, hayatın ne olduğunu, yaşamanın zevkini burada tattı.
• Ayağımız balçığa burada saplanıp kaldı. Ayağımızı buradan nasıl kurtarabilıriz?
• Yemin ederim ki, biz buraya gönül verdik, Allah'ım buradan kimseyi sürüp çıkarma
•Ölüm buraya yol bulup gelemez. Asıl ölüm, buradan ayrı düşmektir.
• Sen güneş gibi buradan doğdun, burada, sen bizi aydınlattın, nürlara gark ettin. ben burayı nasıl bırakır giderim.
• Can, burada neşeli, şad, mutlu, ter ü taze bir hale gelir. Ölümsüzlüğü can, burada bulur.
•Bir kerre daha örtüyü kaldır, güzelliğini bize göster! Bir kere daha burada doğ.
• Zevalsizlik şarabı buradadır; ey sakî, o şarabı kadehlerimize burada dök!
• Burada akan şu çeşme, ab-ı hayat çeşmesidir. Ey sakî su kabını burada doldur!
• Gönüller burada kol kanat buldu, ötelere yükseldi. Akıl da havalandı.