Rasulullah (s.a.v.) peygamberliğinin başında insanları gizlice İs*lama davet ediyordu.
Ebu Bekr de kavminden güvendiği kimseleri davet ediyordu. Rasulullah (s.a.v.) peygamber olduktan üç yıl sonra: "Sana emroİtinanı açıkça söyle" ayeti indi ve artık daveti açıktan yapmağa başladı.
240) Ebu Abdirrahman şöyle demiştir:
Rasulullah (s.a.v.), peygamber olduktan sonra üç yıl, Allah'ın ka*tından kendisine geleni açıkça söylemesi ve daveti açığa çıkarması em-redilinceye kadar gizlice davette bulunmuştu.
241) Ez-Zuhrî anlatmıştır:
Rasulullah (s.a.v.) İslam'a gizliden ve açıktan davet etmiştir. Al*lah'ın dilediği genç erkek ve zayıf insanlar Allah'a icabet etmişlerdir. Nihayet ona inanan kimseler çoğalmıştır. Kureyş kafirleri, onun söyle*diklerini inkar etmiyorlardı. Rasulullah (s.a.v.) toplantı yerlerinde on*ların yanma uğradığında, onu gösterip: Abdulmuttalib oğullarının çocuğu semadan haber veriyor, derlerdi.
Bu onun taptıkları ilahlarını ayıplayıncaya ve küfür üzere Ölen a-talarınm yok olup gittiklerini spyleyinceye kadar böyle devam edip gitti. En sonunda Rasulullah'a hasım ve düşman oldular.
242) Hz. Aişe şöyle anlatmıştır: Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Ben en kötü iki komşunun arasmdaydım. Ebu Leheb'le Ukbe îbn ebi Muayt'm arasmdaydım. Onlar işkembe pisliklerini getirip atar*lardı.
Rasulullah (s.a.v.) çıkar:
"Abdu menaf oğulları! Bu ne biçim komşuluk!" derdi ve pislikleri yola atardı.