Erzurumlu İbrahim Hakkı

81.BEYT

Bu dördü hem hilâfetde bu tertib üzre kâimdir
Bu çâr-ı yârdan sonra hem efdal Evliyâullah


Dördünün hilâfeti de bu tertib üzeredir.
Bu çâr yâr güzin'den sonra, Evliyâullah'ın üstünleri

82.BEYT

Kalan ashabdır ki cümlesinin zikri hayrolsun
Cemîl âl u ashab-ı kirâmı sevmişem Billah


Dördünün hilâfeti de bu tertib üzeredir. Bu çâr-ı yâr-ı güzin'den sonra,
Evliyâullah'ın üstünleri, kalan ashâb-ı kiram'dır. Hepsinin zikri hayr olsun.
Hasıl, bütün ashâb-ı kirâmı Allah için severim.

83.BEYT

Aşere-i mübeşşere ve Fâtıma Hasen Hüseyn
Bu ümmetden bulâra cennetile neşhedu Billah


Bu ümmetten cennetle müjdelenen on nefer ve Fâtıma, Hasan, Heseyn Hazerâtına cennet müjdesi verilmiştir.
Biz dahi Allah için bunların cennetlik olduklarına şehadet ederiz.

84:BEYT

ve ğayrı kimseye aynıyla cennetlik denilmez ki
O ğayba hükmolur ğaybı ne bilsin kimse ğayrullah


Bunlardan başkasına bitta'yin cennetlik denilmez.
Zira o ğayba hüküm olur. Gaybı Allahtan başka kim bilebilir ki..

85.BEYT

Ve ashâb-ı kirâmın cümlesinden sonra ümmetden
Cemîl tâbiîn olmuştur efdal-i Evliyâullah


Ümmetten evliyânın en üstünleri, ashâb-ı kirâmın hepsinden sonra, tüm tâbiîndir.

86.BEYT

İmâm-ı müslimîn sultan müslim hür mükellef hem
Kureyşî zâhir olâlı edib tenfîz-i Hükmullah

Müslümanlara imam olacak sultan; müslim, hür, mükellef
Kureyşî ve açıkta olmalıdır ki, Allah'ın ahkâmını infaz etsin.

87.BEYT

Velî Hâşimli hem ma'sum olmak şart değildir kim
O fısk u cevr için hiç mün'azil olmaz Bişer'illah


Lakin Hâşimli ve masum olması şart değildir.
O fısk ve cefa vermekte, Allah'ın şeriatiyle asla azlolunmaz.

88.BEYT

Ve berr u fâcire uyub namazım kılarım bile
Hem anların cenazesi namazın kılıram Lillah


Salihe de fâsıka da uyup namazımı kılarım.
Salih olsun fâsık olsun, her müslümanın cenaze namazını Allah için kılarım.

89.BEYT

Adîn üzre hazarda hem seferde mesih câizdir
Ve müskir olmayan temr u anab suyu Mübâhullah


Hazarda ve seferde mes üzerine meshetmek caizdir.
Sekir vermeyen hurma ve üzümden çıkan meşrubatlar Allah'ın helal ettiği şeylerdir.

90.BEYT

Tasaddukla duâmızdan bulur emvâtimiz ni'met
Ve fazl-ı emkine eşhas u ezmân hakdır ey Vallah


Sadaka ve dualarımızdan ölülerimiz nimet bulurlar.
Bazı yerlerin, şahısların, zamanların üstünlüğü, hak ve gerçektir.

91.BEYT

Bilinmez müşrikîn etfâli cennetle mi nârda mı
Ve küffâra kirâmen kâtibeyn vermiş Kerîm Allah


Müşriklerin ergenlik çağına gelmeyen çocukları, cennette mi, ateşte mi bilinmez.
Kerim olan Allah Teâlâ, kafirlere bile amelleri tesbit eden melekleri tayin etmiştir.

92.BEYT

Ne ki ma^dûmdurur o şey ve mer'î ad olunmaz ki
Mükevvin kâinata benzemez şeydir Teâlallah


Olmayan bir şey, yoktur ve görülmesi de yoktur.
Kainatı yaratan Allah Teâlâ kainata benzemez bir şey'dir;
Allah Teâlâ, kainatın sıfatından münezzehtir.

93.BEYT

İsâbet-i ayn câizdir ve sihir insana vâki'dir
Beşer aklından efdaldir ulûm-i Enbiyâullah


Nazar değmesi mümkündür. İnsana sihir yapmak vâki'dir.
Enbiyâullah'ın ilimleri, tüm beşerin aklından üstündür.

94.BEYT

Delîle müctehid evvel bakıb eyler isâbet hak
Ve sonra muhkeme bakıb hatâsın afveder Allah


Müctehidin bir önceki delile bakarak hüküm etmesinden sonra,
Muhkem bir delili görüp yeniden hüküm etmesi halinde Allah Teâlâ önceki hatasını afuv eder..

95.BEYT

Ve hak birdir muayyendir ve Kur'an ve hadîs ancak
Ne miktar olsa mümkün zâhirine hamlolur hergah


Ve hak birdir; Allah nezdinde bellidir. Kur'an ve hadis lafızları,
mümkün oldukça zahirine hamlolunur daima

96.BEYT

Bu zâhirden ol ehli bâtının da'vası ma'naya
Udûli hem nusûs u istihfaf-i Şer'ullah


Bâtınîlik iddiasına mebnî, Bâtınîlerin Kur'an ve hadis lafızlarını, bu zâhirî manasından başka bir manaya hamletmeleri,
açık manasını reddetmeleri, Allah Teâlâ'nın şeriatini hafife almaları...

97.BEYT

Hem istihlâl-i zenb u rahmet-i Hakk'dan ye'si hem de
Azâbından emîn olmak bu cümle küfürdür Billah


Yahud günah işlemeyi helal inanmak, Allah Teâlâ'nın rahmetinden ümid kesmek, yahud azabından emin olmak..
Bunların hepsi dinden çıkmaktır. Ve Allah Teâlâ'yı inkardır.

98.BEYT

Ve lafz-ı küfrî tav'ile ve kâhin sözlerin tasdîk
Küfürdür lakin inkarı yeniden tevbedir Lillah


Böylece ihtiyârî olarak inkara sirayet edecek söz sarfetmek, yahud kahinlerin sözlerini tasdik etmek küfürdür.
Bu küfürden dönüş, Allah'a yeni bir tevbeyledir.

99.BEYT

Hudâ otuziki farzı ibâdına buyurmuştur
Kamûsun farz bildim boynuma aldım Bitav'illah


Hudâ Teâlâ, otuziki farzı kullarına yüklemiştir
Hepsinin farz olduğuna inandım; ve Allah Teâlâ'ya boyun eğerek boynuma aldım.

100.BEYT

Şurûtu beşdir İslâm'ın ki tevhîd u salât u savm
Zekat u hac ğanîler hakkında bu cümle Farzullah


Allah'ın farzları ki, İslamın beş şartı; kelime-i şehadet, namaz, oruc,
Zenginlere zekat ve hac...