Son Şahitler 1.Cild s. 179
BEDİÜZZAMAN VE
KABASAKAL ÇERKEZ
MEHMET PAŞA
3l Mart hâdisesinin karışık ve iğtişaşlı günlerinde, bu isyanı ve bu kanlı anarşiyi bastırmak için otuz yaşlarındaki genç Bediüzzaman, çok çalışıp, büyük gayret göstermişti.
Çeşitli topluluklarda yaptığı nasihatlarla ve cihandeğer konuşmalarla bu yangını söndürmek için büyük fedakârlıklar yapmıştı.
Fakat bu gayretlerinden bir netice alamayınca, Koncaeli vilayetine doğru çekilmişti. bu çekilişi Rifat Yüce, Kocaeli Tarih ve Rehberi ismindeki eserinde şöyle anlatmaktadır:
Bediüzzaman 3l Mart hâdisesini yatıştırmaya çalıştı
"Bediüzzaman, Meşrutiyetin ilânından önce İstanbul'a gelmiş ve Meşrutiyet ilânından sonra dahi İstanbul'da ikamet etmekte iken, şöhretinden bilistifade İstanbul'un çeşitli gazetelerinde yazdığı yazılarla Meşrutiyetin faydalarını anlatıyordu."
Bediüzzaman'ın İzmit'e geldiği merkez-i umumîye soruldu, nezaret altına alınması cevabı geldi.
Üstad Bediüzzaman 28. Lem'a'da "Hafız Tevfik'in Fıkrası'nın Tetimmesi" kısmında İzmit'e çekilme meselesiyle alâkalı olarak şunları ifade etmektedir:
"İşte o tarihte l325 (l909) 3l Mart hâdisesi münasebetiyle, İstanbul'dan kaçarak muvakkat bir zaman mücahede-i mâneviyeyi bırakmak niyetiyle Hareket Ordusundan firar edip İzmit'e geldi."
O karışık günlerde, sanki Bediüzzaman da isyancıymış gibi, İzmit'ten alınarak İstanbul'a getirilmişti.
Bütün mübarek ömrü boyunca asayişin, nizam ve intizamın taraftarı ve hizmetkârı olan Bediüzzaman gibi bir şahsiyeti, bilemeyen nâdanlar, başkalarıyla kıyaslıyorlardı. İşte bunlardan birisi de Mahmud Şevket Paşaydı.
Emirdağ Lâhikası'nın birinci cildinde Bediüzzaman, Mahmud Şevket Paşayla karşılaşmasını şöyle ifade etmektedir:
"3l Mart hâdisesinde Hareket Ordusunun Başkumandanı Mahmud Şevket Paşa bana karşı fazla hiddetli iken.."
Mektubun devamında, Bediüzzaman, "Şevket Paşa gibi daha nice kumandanların ileride, çıkacak ve bütün cihana yayılacak Risale-i Nurların heybetinden çekinerek bana, birşey yapamadan geri çekilip karşımda durakladılar" meâlinde izahlarda bulunmaktadır.
Ne garip ve ibretlidir ki, Bediüzzaman'a muhatap olan, tâ ilk gençlik günlerinden beri karşılaştığı, konuştuğu ve görüştüğü paşaların, akibetleri gerçekten incelenip, araştırılmaya değer bir meseledir.
3l Mart hâdisesine karışan isyancılar birer birer toplanarak, bugünkü İstanbul Üniversitesinin arkasında bulunan Bekir Ağa Bölüğü denilen hapishaneye atılıyorlardı.
Kocaeli'den İstanbul'a dönen Bediüzzaman'ı da, diğer mahkûmlarla beraber muhakeme edilmek üzere, Bekir Ağa Bölüğüne kapatmışlardı. Hem de ağır ceza alabilecek idamlıkların koğuşuna..
İşte Sultan II. Abdülhamid devrinin namlı paşalarından Kabasakal Mehmed Paşa ile genç Bediüzzaman, Bekir Ağa Bölüğündeki idam hücresinde karşılaşmışlardı.
Bu hatıra ve tesbitleri 3l Mart hâdisesinde idam mahkûmlarının celladı Hasan ismindeki bir zabitin hatıra notlarından okumaktayız.