Son Şahitler 2.Cild s. 133
MEHMED MÜNİP YALAZ
Kastamonu Belediyesinde uzun seneler hizmet etti. Bediüzzaman'ı l937'de Kastamonu'da tanıdı.
Belediye başkâtipliğinden encümen azalığına
Yaşlı muhatabım, uzun seneler Kastamonu Belediyesinde çeşitli vazifelerde bulunmuş bir kimseydi.
Belediye bakâtipliğinden, encümen azalığına kadar uzanan hizmet seneleri vardı. Bizim alâkadar olduğumuz, bu hizmet döneminin bilhassa 1936'dan 1943'e kadar uzanan zaman şeridi idi.
Bu iki mezkûr tarihin arası, Bediüzzaman Said Nursî'nin Kastamonu'daki gurbet ve hicret yıllarıdır.
İstanbul'un Bostancı semtinde sakin, emekli köşesinde hatıralarını şu şekilde anlatıyordu:
"Belediye, Üstad'a yardıma karar vermişti"
"l937 senesinde Bediüzzaman Efendiye kış mevsiminde odun ve tahta parçaları gibi yakacaklar gönderiyordum. O senelerde belediye reisi olan Adil Yücebıyık, Bediüzzaman'a yardım için encümene teklif etti. Ben de encümenin tabii azasıydım. Encümen, ayda dokuz lira yardım yapılmasını karar altına aldı. Bu yardımın kendisine tebliğ vazifesini de bana verdiler. Bu vazifeyle Araba Pazarı'ndaki evine gittim. Karyolada oturuyordu. Mehmed Feyzi Efendi de kâtipliğini yapıyordu.
"Selamlaşmayı müteakip Bediüzzaman :
"Hoş geldin hemşerim!' dedi.
"Ben de :
"Hoş bulduk' diyerek hemen mevzuya girdim:
"Efendim Hazretleri, size belediyeden ayda dokuz lira maaş bağladılar. Bu durumu size bildirmem için beni memur ettiler.'
"Bediüzzaman bu teklifime aynen şu cevabı verdi :
"Hemşerim, ben Kastamonu'da ikamete memurum. Kastamonuluların misafiriyim. Belediye reisleri, beldenin reisleridir. Dışardan gelen misafirlere bakmak da belediyenin vazifeleri arasındadır. Bu paralarda tüyü bitmemiş yetimlerin hakkı vardır. Be bu parayı alamam. Fakat kaldığım ev misafirhane kabul edilirse, ben de misafir olduğuma göre, bu paranın içinden sadece üç lirasını ödediğim kira bedeli olarak kabul edebilirim. Bahri Efendi'yi mutemet yapalım, o bu işi takip eder, ev sahibine her ay üç lira kira bedelini götürüp verir.
.