Duha sûresinin sonunda ve ondan sonra Kur’an’ın sonuna kadar her sûre bittiğinde tekbîr getirmek (Allahu Ekber, demek) sünnettir. Bu Resûlullah (sav)’dan rivayet edilmiş olup öteden beri yapılagelmiştir. Yedi kırâat imamından biri olan İbn Kesîr yoluyla rivayet edilmiştir. Bunun sebebi, zikredildiği üzere vahiy, biraz gecikip de bu sûre indiği zaman Resûlullah (sav) bunu tasdik ederek “Allahu Ekber” demiş olmasıdır[31].
“Kul eûzü bi rabbinnâs” sûresi okununca da “Allahu Ekber” denilir. Sonra Fâtiha sûresi ve Bakara sûresinin ilk beş âyeti okunur. Sonra da hatim duâsı yapılır. Buna “halli mürtehil” denilir. Bir hatimi bitirip hemen ikincisine başlamak demektir. Yani hatimini bitiren bir insan Fatiha ve Bakara suresinin ilk beş ayetini okumakla yeni bir hatime başlamış oluyor. Yoksa nasıl olsa hatim bitti Kur’an’ı kapatayım, bu iş burada bitti dememeli. Yeni başladığı bu hatime de devam etmeli. Onu bitirince diğerine...
Her hatim eden için bunu yapmak mutlak gereklidir denilmez. Fakat her kim yaparsa iyidir, güzeldir. Her kim de yapmazsa ona da bir vebal yoktur. Bunu yapmak sünnettir.
31. en-Nîsabûri, Garîbu'l-Kur'an, XXX, 113.
Hz Peygamber(asm) –Nübüvvetin ilk yıllarında- bir müddet vahyin kesilmesi üzerine çok üzülmüştü. Müşrikler kendisinin Rabbi tarafından terk edildiğini söylemeleri onu daha da üzmüştü. Böyle bir şeyin söz konusu olmadığını bildiren Duha Suresi indiğinde, sevincinden “Allahu ekber” demişti. Onun için Duha Suresinden itibaren okunan her surenin sonunda birer defa “Allahu ekber” demek sünnettir.
Bu nedenle Hatim duası esnasında, Duha Suresinden sonraki sureler; özellikle İhlas-Felak-Nas Sureleri okunurken bu tekbirler getirilir.
Diğer bir rivayette göre ise bunu bizzat Peygamber Efendimiz tavsiye etmiştir: Übey bin Ka'b (ra) Kur'ân-ı Kerîm'in kısa sûrelerini Peygamber'in (sav) huzurunda okudu. Peygamber (sav) de her sûrenin sonunda tekbir getirmesini söyledi. Ebû Bekir (ra) Dûha sûresinden itibaren her sûrenin sonunda tekbir getirilmesini hoş gördü. (Hakim, el-Müstedrek, III, 304)