3 sonuçtan 1 ile 3 arası

Konu: sikayete hakkımız var mı?

    Share
  1. #1
    ***
    DIŞARDA
    Points: 11.512, Level: 70
    Points: 11.512, Level: 70
    Level completed: 66%,
    Points required for next Level: 138
    Level completed: 66%, Points required for next Level: 138
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    sedat02 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Oct 2008
    Yer
    Adıyaman
    Mesajlar
    900
    Points
    11.512
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    18

    sikayete hakkımız var mı?

    Şikayete hakkımız varmı?



    Cenab-ı Allah insanları bu dünyaya gönderirken farklı nimetlere mazhar kılarak göndermiştir.

    Mesela; kimine fazla mal vermiş, kimine az. Kimini
    sağlam yaratmış kimini sakat; kimini hasta kimini sıhhatli yaratmış. Bütün
    bunlara rağmen ne fakir, ne sakat ve ne de hasta olan kimselerin hiçbir
    şekilde Cenab-ı Hakk’a şikâyet etmeye hakları yoktur. Bu meseledeki itiraz
    ve şikayetin manasız olduğunu Bediuzzaman Said Nursi Hz.'leri Risale-i Nurda
    şöyle izah eder: Musibet ve hastalıklarda insanların üç cihetle Allah'a
    şikâyete hakları yoktur.
    Birincisi Cenab-ı Hak insana giydirdiği vücut
    elbisesini sanatına mazhar ediyor. İnsanı bir model yapmış, o vücut
    elbisesini o model üstünde keser, biçer, değiştirir, muhtelif
    isimlerinin(Esma ül Hüsna) cilvelerini gösterir.
    Nasıl ki, maharetli bir sanatkâr kıymetli bir elbiseyi, nakışlı güzel bir
    surette yapmak için bir miskin adamı layık olduğu bir ücrete karşılık model
    yaparak, kendi sanat ve maharetini göstermek için o elbiseyi o miskin adam
    üstünde biçer, keser, uzatır.
    O adamı oturtur, kaldırır, çeşitli vaziyetler verir. Şu miskin adamın hiçbir
    hakkı var mı ki o sanatkara desin, “Beni güzelleştiren bu elbiseye neden
    ilişip, değiştirip bozuyorsun ve beni kaldırıp oturtup meşakkatle benim
    rahatımı bozuyorsun?...
    Aynen öyle de Cenab-ı Hak her bir nevi mevcudatın mahiyetini birer model
    yapıp ve isimlerinin nakışlarıyla sanatının mükemmelliğini göstermek için
    her bir şeye özellikle hayat sahiplerine duygularla donatılmış bir vücut
    elbisesini giydirerek; üstünde kaza ve kader kalemiyle nakışlar yapar. Her
    bir varlığa dahi ona layık bir tarzda ücret olarak bir kemal, bir lezzet,
    bir feyz veriyor.
    Mülkünde istediği gibi tasarruf eden Cenab-ı Hakka karşı
    hiçbir şeyin hakkı var mıdır ki desin: “Bana zahmet veriyorsun, benim
    istirahatımı bozuyorsun”, hâşâ.
    Evet, mevcudatın hiçbir cihetle Cenab-ı Hakka karşı hakları yoktur. Ve hak
    dava edemezler.
    Hakları daima şükür ve hamd ile verdiği vücut mertebelerinin
    hakkını eda etmektir. Mesela: Madenler diyemez niçin bitki olmadık? Şikayet
    edemezler, belki madeni bir vücuda sahip oldukları için hakları Cenab-ı
    Hakka şükrandır.
    Bitkiler ne için hayvan olmadım diye şikayet edemez. Belki
    vücutla beraber hayata mazhar olduğu için hakkı şükrandır. Hayvan ise niçin
    insan olmadım diye şikâyet edemez. Belki hayat ve vücut ile beraber
    kıymettar bir ruh cevheri ona verildiği için onun üstündeki hakkı şükrandır
    ve hakeza kıyas et.
    Ey şikayet eden insan! Sen yok olmadın vücut nimetini giydin, hayatı tattın.
    Cansız kalmadın, hayvan olmadın, İslamiyet nimetini buldun, dalalette
    kalmadın sıhhat ve selamet nimetini gördün ve hakeza …
    Ey nankör! Daha sen
    nerede hak kazanıyorsun ki, Cenab-ı Hakkın sana verdiği her şeyiyle nimet
    olan vücut mertebelerine karşılık şükretmeyerek ve layık olmadığın yüksek
    nimetlerin sana verilmediğinden gereksiz bir hırsla Cenab-ı Haktan şikayet
    ediyorsun ve nimetlere hürmetsizlik ediyorsun?..
    Acaba bir adam minare
    başına çıkmak gibi yüksek bir mertebeye çıksın, büyük makam bulsun, her
    basamakta büyük bir nimet görsün de; sonra o nimetleri verene şükretmesin ve
    desin “NE İÇİN O MİNAREDEN DAHA YÜKSEĞİNE ÇIKAMADIM” diye şikayet ederek
    ağlayıp sızlasın.
    Ne kadar haksızlık eder ve ne derece nimetlere saygısızlık
    etmiş olur, akılsızlar dahi anlar.
    İkincisi: Hayat musibetlerle, hastalıklarla anlam kazanır, kemal bulur,
    kuvvet bulur, terakki eder, netice verir. Sabit, monoton ve istirahat
    döşeğinde geçen hayatın bir anlamı olmaz Üçüncüsü: Şu dünya imtihan yeridir,
    hizmet yeridir, lezzet ve mükâfat yeri değildir. Madem hizmet yeridir,
    ibadet yeridir, hastalıklar ve musibetler dini olmamak ve sabretmek şartıyla
    o hizmete ve kulluğa muvafık oluyor, kuvvet veriyor. Hastalık ve
    musibetlerin her bir saati bir gün ibadet hükmüne geçtiğinden şikayet değil
    şükretmek gerektir.
    Ömür sermayedir gidiyor, meyvesi bulunmazsa zayi oluyor. Hem rahat ve
    gafletle olsa pek çabuk gidiyor. Hastalık senin o ömür sermayeni büyük
    kârlarla meyvelendiriyor; ta meyveleri verdikten sonra bırakıp gitsin. İşte
    ömrün hastalıkla uzun olmasına işareten bu atasözü dillere destandır ki;
    “Musibet zamanı uzun olur, safa zamanı pek kısa oluyor.” Hastalık veya
    musibetle geçen bir ömür Allah'tan şikayet etmemek şartı ile mümin için
    ibadet sayıldığına dair rivayetler vardır. Hatta bazı sabredip şükreden
    hastaların bir dakikalık hastalığı bir saat ibadet hükmüne geçtiği sahih
    rivayetler ve keşiflerle sabittir.
    Senin bir dakika ömrünü bin dakika hükmüne getirip sana uzun ömrü kazandıran
    hastalıktan şikayet etme, şükret.
    Şikâyet bir haktan gelir. Senin bir hakkın
    kaybolmamış ki şikayet ediyorsun. Belki senin üstünde hak olan çok şükürler
    var yapmadın.
    Cenab-ı Hakkın(şükürle) hakkını vermeden haksız bir surette
    hak istiyorsun gibi şekva ediyorsun. Belki sen kendinden sıhhat noktasında
    aşağı derecelerde bulunan biçare hastalara bakıp şükretmekle mükellefsin.
    Senin elin kırık ise; kesilmiş ellere bak! Bir gözün yoksa iki gözü olmayan
    âmâlara bak.
    Allah'a şükret. Evet, nimette kendinden daha iyi olanlara bakıp
    şikayet etmeye kimsenin hakkı yoktur. Ve musibette herkesin üzerine düşen
    kendinden daha fazla musibete uğramış olanlara bakıp, şükretmektir.. Nimetin
    hakkının verildiği, şükürle geçen bir ömür temennisi ile…

  2. #2
    ***
    DIŞARDA
    Points: 155.310, Level: 100
    Points: 155.310, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    Konyevi Nisa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Yer
    Dünyadan !!
    Mesajlar
    20.631
    Points
    155.310
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    38

    Standart Cevap: sikayete hakkımız var mı?

    Allah c.c. razı olsun emeğine sağlık abi...


    Seni çok Özledim Annem

  3. #3
    ***
    DIŞARDA
    Points: 11.512, Level: 70
    Points: 11.512, Level: 70
    Level completed: 66%,
    Points required for next Level: 138
    Level completed: 66%, Points required for next Level: 138
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    sedat02 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Oct 2008
    Yer
    Adıyaman
    Mesajlar
    900
    Points
    11.512
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    18

    Standart Cevap: sikayete hakkımız var mı?

    Teşekkür ederim. Kardeşim.

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •