7. Gizli Aşk
“Aşık olup bunu gizleyen ve bu şekilde ölen şehittir.”[82]

Bu hadiste geçen aşktan murat, Allah aşkı olabileceği gibi, iffet ve haysiyet içinde samimi duygulara dayanan insan aşkı da olabilir. Gerçekten aşık olan kişinin, sevdi*ğini görme, ona kavuşma, bir şeyler söyleme, beraber bulunma, hatta sahip olma vb. arzularına karşı koyması; hele bunları, iffet ve haysiyetin ayaklar altına alındığı, çağ dışı sayıldığı, aksinin revaçta olup teşvik edildiği bir dö*nemde, Allah kor*kusu, şeref ve haysiyetini koruma endi*şesi ile yapması hem zor hem de alkışlanacak bir durum*dur. Nefsin bu tür arzu*larına karşı gelmenin, cephede düşmanla savaşmaktan daha çe*tin bir mücahede olduğu, özellikle yaşayanlar tarafından vur*gulanmaktadır. Kur’an*’da geçen Hz. Yusuf kıssası da bu*nun en çarpıcı ör*nek*lerindendir. Bir tarafta kölesine aşık olan vezirin hanımı Zuleyha ve ona sahip olmak için baş*vurduğu ent*rikalar, diğer taraftan olayı tenkit ettikleri için sınava çe*kilen kadınların parmaklarını doğraması, işin ne kadar zor ve kar*şı konulamaz olduğunu ortaya koymaktadır. Hz. Yu*suf’u da, Allah’ın yardımıyla gördüğü burhan kur*tarmıştır. Onunki belki bir aşk değildi ama, ısrar ve teh*ditle ken*di*sini davet eden bir kadına karşı, nefsin gale*yana gelen arzuları söz konusuydu denebilir.

Allah aşkına gelince o, diğerinden çok farklı ve daya*nıl*ması adeta imkânsız bir gönül yangınıdır. Daha çok tasavvuf ehlinin üzerinde durduğu bu aşk, Allah sevgisi*nin son basa*mağı olarak görülmektedir. Bu aşk halk na*zarında bazen kişiyi deli, çılgın, mecnun vb. niteliklerle nitelendirmeye ka*dar götürür; evi, barkı, eşi, dostu, ço*cukları, kısacası dünya ve içindekileri terk etmeye neden olabilir. Çünkü aşık olanın nazarında sevgiliden başkası yoktur veya görünmez. Tasav*vuf ehline göre kâinatın ya*ratılış nedeni aşk olduğu gibi ayakta durma nedeni de aşktır.[83]

Kişi bu iki aşktan hangisine tutulursa tutulsun, ciddi bir imtihan ve zorluk karşısındadır. İşte bu durumdaki şahsın duygularına sahip çıkması, iffet ve haysiyetini ko*ruması ve konuyu kimseye açmadan aşkıyla vefat etmesi, Hz. Peygamber’in ifadesiyle onu şehitlik mertebesine çı*kar*mak*ta*dır.