2 sonuçtan 1 ile 2 arası

Konu: Eksik olan ne?

    Share
  1. #1
    Reyhani
    Reyhani - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Eksik olan ne?



    Eskiden dünyada, görünüşte dağınık ama iç dünyaları derli toplu insanlar vardı.
    Oysa şimdikilerin dış görünüşleri derli toplu ama iç dünyaları dağınık. (Sadi)

    İnsansız kaldığımızda ruhumuzun yırtılacağını biliyoruz. "Yalnız kalmak istiyorum" demek için bile bir insana ihtiyacımız var. Bu yüzden ortak mekanlar oluşturup yan yana geliyoruz. Şakalar yapıyor, sırlarımızı anlatıyoruz birbirimize. Ama birden bir kurt düşüyor içimize. "Bir şey eksik" diyoruz. "Bir şey eksik ama ne?..."

    ***

    Hevesle dokunuyoruz raflardaki yeni çıkmış kitaplara. Kitaplar okuyoruz durmadan. Bizimle hiç tanışmayan, bizi hiç tanımayan bir yazarın yolculuğuna eşlik ediyoruz; içimizde kocaman bir düş coğrafyası açılıyor. Ancak son yaprağı da bitirip, kitabı kapatınca, yapayalnız kalıyoruz o coğrafyanın ortasında. Bütün cümlelerin tamam, bir tek cümlenin eksik olduğunu hissediyoruz. Düşünüyoruz, eksik olan ne?...

    ***

    Ders çalışıyoruz geceler boyu. Dem tutması hiç eksilmiyor ocağın üstündeki çayın. Küllükler bir boşalıp bir doluyor. Okulu bitirirsek her şeyin yoluna gireceğine inanıyoruz. İnanıyoruz ki, şu koridorlardan, ay başında beklenen harçlıklardan, sıkıcı anfilerden kurtulduğumuzda her şey yoluna girecek. Okulun uzaması ödümüzü koparıyor neredeyse. Nihayet gülümseyerek bakıyoruz, duvarlara öylesine asılmış, buruşuk imtihan sonuçlarına. Yumruğumuzu sıkarak, "bitti" diyoruz, "işte bitti, şükürler olsun." Fakat birden kaçıyor hevesimiz. Bir şeyin hiç bitmediğini, hiç bitmeyeceğini anlıyoruz. Kafamızı kurcalıyor bu eksilik. Bitmeyenin ne olduğunu soruyoruz kendimize hücumla. Hevesimiz kursağımızda kalıyor. Bir eksikle ayrılıyoruz koridorlardan...

    ***

    Cebimiz para görürse, hayatın yoluna gireceğini düşünüyoruz. Kapılar aşındırıyoruz bu yüzden. Dil döküyoruz boyunları yağdan kaybolmuş, gözleri karanlık bir kuyudan bakan patronlara. Bütün becerilerimizi sıralıyoruz, beceremediklerimizi bile. Nihayet gözüne giriyoruz, bize kuşkuyla bakan ketum cebin. Müjdelerle koşuyoruz ev halkına, arkadaşlara. Herkese söz verdiğimiz ilk maaşla, yine herkese az buçuk bir şeyler alıyoruz. Kuyruğu doğruluyor böylelikle işimizin. Ama bir sabah işe giderken, o malum kuşku oyuyor içimizi. Asıl eksik olanın işimiz olmadığını, başka bambaşka bir şeyin eksik olduğunu hatırlatıyor uyuklayan belleğimize. Yırtınmaya başlıyor belleğimiz: "Bir şey eksik, ama ne?..."

    ***

    Aşık oluyoruz o kocaman eksiği telafi etmek için. Geceler boyunca yıldızları sayıyoruz, uykumuza veda ediyoruz aşk için. Bütün çıkarcılığımız bitiyor aşk kapıyı çalınca. Gözlerimiz cennetten koparılmış bir parça gibi bakıyor hayata. Dilenciye merhamet ediyoruz mesela, cebimizi sebil gibi açıyoruz herkese. Herkesten bize dua etmesini istiyoruz: aşk için. Öylesine kırılgan, öylesine çaresiz bekliyoruz ki sevdiğimizi, gecikmesi akla hayale gelmedik endişeler doluşturuyor içimize. Ve şu hain endişe: acaba aşk bitti mi? Birden bütün kalabalığın arasında onu görüyoruz. Yeniden dönmeye başlıyor dünya. Irmaklar yeniden akıyor. Göğsümüzde hesapsız bir ferahlık, "hoş geldin" diyoruz. Gelin görün ki günlerin cenderesine nasıl sıkışıyor bir yerimiz. Aşkın bile telafi edemediği bir şeyin eksik kaldığını kavrıyoruz dehşetle. Bitkinlikle soruyoruz: "aşk değilse ne?..."

    ***

    Sonra annelerimize dönüyoruz yeniden. Dünyadaki en korunaklı sığınağımıza. Bütün yaşadıklarımızı, bütün yaşayacaklarımızı bir kenara bırakıp, onun ocağındaki aşı yudumluyoruz iştahla. Tam karşımıza geçip hevesle bizi seyrediyor anne. Göğsünden hayata uğurladığı kırlangıcı. Hevesi azalmasın diye, daha bir kocaman alıyoruz lokmaları ağzımıza. Gizli bir oyun başlıyor anneyle çocuk arasında. Çok iyi hatırlanan, çok eskilerde kalmış. Sonra yumuşak yataklar seriyor altımıza. Gece, bir girip bir çıkıyor odamıza merakla: acaba yorganı tekmeleyip üstümüzü açtık mı? Mahsus üstümüzü açıyoruz azcık; gelip nizama sokuyor yorganı, kafamızı yastığa gömüyoruz, yeşil yosuna sokulan kuğunun başı gibi. Ama birden, bizim aralanmasın diye can attığımız bir sorunun üstü açılıyor, yılan gibi kıvrılıyor yorganın içinde. İniltiyle dökülüyor ağzımızdan cümleler: "'ım, bir şey eksik ama ne?..."

    ***

    Sonra gelecek günlerimizi boyadığımız tablonun renkleri karışıyor birbirine.
    Hep kaçtığımız o soruyu soruyoruz kendimize: "Yoksa eksik olan biz miyiz?..."

    Ali AYÇİL

  2. #2
    ***
    DIŞARDA
    Points: 11.512, Level: 70
    Points: 11.512, Level: 70
    Level completed: 66%,
    Points required for next Level: 138
    Level completed: 66%, Points required for next Level: 138
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    sedat02 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Oct 2008
    Yer
    Adıyaman
    Mesajlar
    900
    Points
    11.512
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    18

    Standart Cevap: Eksik olan ne?

    Emeğine sağlık..

    Allah (c.c) razı olsun..........

Benzer Konular

  1. İki Ekmek eksik
    By ArzuNur in forum Kıssadan Hisse
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 02.02.09, 21:30
  2. Eksik Hesap, Melek Olmayışımız Avantaj mı?
    By SiLa in forum İslami sorular
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 27.11.08, 20:14
  3. Ne bir eksik ne bir fazla
    By Reyhani in forum Nasihatlar
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 21.11.08, 11:17
  4. Cünüp olan kimseye yasak olan şeyler nelerdir?
    By SiLa in forum İslam'da Aile hayatı,
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 03.09.08, 08:15
  5. C vitaminini eksik etmeyin
    By ArzuNur in forum Herşeyin başı sağlık !
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 28.06.08, 23:29

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •