Sakın büyüme küçük Kız
Küçücük kâğıtlardan, renkli kalemlerden, bir tebessümden,
daha dün açmış bir kır çiçeğinden mutlu olmayı başardın;
ama hayatı ciddiye almamayı başaramadın.
Kendin gibi yaşamayı başarabileceğin bir şato yarattın içinde,
ancak sızmaları engellemeyi başaramadın yine de.
Kendi şatonun mutsuzluk kulelerinde intiharı deneyip durdun be küçük kız.
Adını koyamadığın mutluluğa giden yollarda kayboldun.
Hayat denen balta girmemiş ormanın karanlık labirentlerinde bulamadın kendini.
Yalancı rüzgârlar konuk oldu dallarına daha çok.
Çocuk oldun üzdüler,
büyüdün kaldıramayacağın kadar ağır sorumluluklar yükledin kendine,
hata yaptığındaysa affetmediler seni.
Boş verdin kendine biraz da,
büyük hayallerin peşinde harcadın bir daha geri gelmeyecek anları.
Hiçbir zaman olmayacak olanı,
insanların seni anlamasını beklerken,
muhteşem bir hata daha yaptın ve kırıldın, üzüldün, ağladın.
Severken yürekli sevdin.
Ancak ak kâğıt üstünden kayıp gitti yazdığın aşk şiirlerin ne yazık ki.
Yanlış, korkak yüreklerde yer aradın sevgine.
Uzun sürerdi yolculukların ve dönüşlerinde her dem taze olurdu
insan sıcaklıkları ile yoğrulmuş küçük öykülerin.
Seni sen olduğun için seven ne kadar da az insan varmış çevrende.
Belki de nedeni buydu,
dostlarının sayısının bir elin parmaklarını bile geçemeyişi.
Kitap okumayan, şiir sevmeyen,
sokaklarında kedilere tekme atan insanların yaşadığı bir ülkede,
şiir gibi yaşamaya kalktın hayatı.
Ve böyle bir ülkede,
anlayamadın kafayı yememek için insanın
bir tahtasının eksik olmasının gerekliliğini.
Ne kötülük tohumlarının gizini çözebildin,
ne de çiçeklerin bile zehirli olabileceği geldi aklına.
Uzatılan her eli sıcak sanmaktan alamadın kendini.
Sahte gülüşlere yer yoktu hayatında,
şaha kalkmış sevinçlerinin hemen yanında,
yakıcı bir hüzün de bulunurdu duru bakışlarında.
Berbat bir acemi, su katılmamış bir amatör olarak atıldın kavgalarına.
Nedeni buydu belki de,
yolunun düştüğü her cephede aldığın yenilgilerin.
Planı hiç yapılmamış kaçışlardı aslında küçük kız,
kanayan kentlerin birinden diğerine yaptığın yolculukların.
Yoksa sen de,
aynı anda her yere yağmaya kalkan
şaşkın bulutlar gibi miydin sevgili küçük kız?
Ne yaparsan yap;
büyümeye kalkma sakın küçük kız.
Büyürsen, şaşkın, hesapsız, acemi,
özgürlüğe bile bağlanmaktan korkan bir gezginini daha kaybedecek dünya.
![]()