Bir Yürek İncinmesin Diye!
Tasavvuf tarihinin meşhur sîmalarından biri olan Belh şehrinin meşâyıhından Hâtem-i Esamm hazretleriAllah ve Rasûlü –sallallâhu aleyhi ve sellem- in manevi terbiyesi ile nefsini ve ruhunu incelterek ahlakını yüce bir mertebeye yükseltmeye muvaffak olmuş müstesna bir şahsiyettir.
Hazret-i Pîr’inişitme hissi son derece güçlü olmasına rağmen “Esamm” yani “sağır” lakabıyla meşhur olması pek ibretli bir hadiseye dayanır:
Birgün kendilerine maruzatta bulunmak üzere dertli bir kadıncağız geldi. Tam meramını anlatmaya başlamıştı kikadından gayr-ı irâdî olarak
kaza ile çirkin bir ses sadır oldu.
Kadın bir mum gibi eridiadeta mahvoldu.
Hâtem Hazretleri isekadının mahcup olup müşkil durumda kalmaması için hiçbir şey duymamış gibi kendisini işitmezliğe verdi ve elini kulağına götürerek:
“-Bacımkulağım zor işitiyor; biraz yüksek sesle söyle! Duyamadım…” dedi.
Böylece kadıncağızkusurunun gizli kaldığını düşünerek rahatladı. Meramını yüksek sesle tekrar anlatmaya başladı.
Rivayete göre bu hadiseden sonra Hâtem hazretlerikadının duyup da incinmemesi için
o ölene kadar tam on beş yıl herkese karşı sağırmış gibi davrandı.
Bu münasebetle de “Hâtem-i Esamm” yani “Sağır Hâtem” lakabıyla şöhret buldu.
Bu misaldeki parlak inceliği ve ahlaki seviyeyi sadece kitaplardan edinilen malumatlarla hayata geçirmek elbette ki mümkün değildir.
Hâtem Hazretleri’nin sergilediği bu nezaket ve faziletonun Cenab-ı Hakk’ın “Settâru’l- uyûb” yani “ayıpları örtücü” sıfatından aldığı hisseyi ahlaka dönüştürmüş olmasıyla izah edilebilir.
Böyle davranışlarözellikle tasavvufta “Allah’ın ahlakıyla ahlaklanma” şeklinde tabir olunmuştur.
Osman Nuri Topbaş