Bir Yaprak Neyi Anımsatır?
Gayrısına kör olmak

“Kimin bu dünyada gözü kapalı ise ahirette de kapalı, hatta orada ki şaşkınlığı daha ziyade” (İsra, 72)
Halife olan Ademoğluna rigag(ince-hassas) bir kalbe sahip olup nazik pencereden bakmak düşer hayata.. Ve yorumlamak batını esmaları…İnsan yöneldiğinden gayrısına kördür sanki.. Tek açıdan bakmak ve görmenin derinliğine inmemek… Neden çeşitli bakabilmeyi keşfedip, meddi nazarı çokça yapmayız? Halbuki çevremizden keşfedilmeyi bekleyen onca esrar ve harikuladelik varken.. Bulutlardaki gizemi düşünmek, hayvanların zikrine kulak kabartmak ve bitkilerdeki ibadeti sezebilmek.. Görmenin bakış da ki hakkını vermek.. Bir yaprağa bakmak.. Sahi bir yaprağa ne diye bakmalı? Bakarken ne düşünmeli? Rengine mi bakmalı, şekline mi, belirli bir müddet dalından ayrılmaması ve zamanı gelince süzüle süzüle bir hüzünle toprağa düşmesi ve aslına dönüşmesi.. yaprağın kızmaya hakkı var mı? Dalından ayıran kudrete.. Hayır, hayır olmamalı.. toprakta ebediyet var. Yeniden dirilmek var. Başka baharı selamlamak var… Abes midir yaprağın dalından ayrılıp toprağa düşmesi? Sahi bir yaprakta neyi buluruz, neyi görürüz? Herkesin baktığı açıdan yorumlayacağı mutlak gerçek.. O zaman açının odak noktasını iyi kavramak gerek değil mi doğru yorumlar için?

Bir bahçıvan yaprağın rengine takılır, yeşili tam yeşil mi yoksa vitamine veya aşıya gerek var mı diye?
Bir fenci yaprağın fotosentezini önemser ve onu konu edinir.
Bir ressam yapraktaki kıvrımları hıfzedip resmine aksettirme ye çalışır.
Bir hazık tabip yaprağın şifalarına eğilir.
Bir hattat yapraktaki ince damarlarda hat sanatını bulur.
Bir ebrucu yaprağın sonbahara geçişinde sarı ve yeşil tonlarından harman olan renkte sanatını bulur.
Bir aşık sevdiği uğrunda sararmış yaprağa benzetir kendini.
Bir aşçıya sormak gerek hangi yaprağın daha iyi sarılacağını ve daha lezzetli olduğunu.
Bir mü’min yaprakta öldükten sonra tekrar dirilmeyi görür.
Bir hayvan için ise yaprak koparılıp yenmeye mahkumdur zahmetsizce. Çogu zaman tabiata bakarken göremediğimiz canlılık.. Bir yaprak ve yapraklar.. Dalgınken şöyle koparıverip, parçalara ayırıp attığımız yaprak.. Çeşit, çeşit.. Kimi uysalca, kimi dikenli.. Ama çiçekler, meyveler ve tabiat onlarla anlamlı ve daha canlı…Evet bakmanın ötesindeki görmeye ermek gerek. Hiç düşünmezmisiniz sorusuna muhatap olan insan düşünmeye davet edilmiştir.
Tecelliyat-ı ilahiyi sezmek, feyzi baki sürdürmek, tefekkürü daimi yolunda olmak gerek...
“ Onlar, Allah’ın gökteki ve yerdeki kudret ve hakimiyetini görmüyorlar mı?” (Araf,185)