Bu mübarek ramazanda okuduğum bir haber beni can evimden vurdu.
Canımız, ciğerimiz, geleceğe ümitle baktığımız “Nesl-i Cedid” diye beklediğimiz gençliğin nelerle meşgul olduğunu öğrenmek yüreğimi yaktı. Sanırım her anne baba da bu haber karşısında benim gibi üzülmüştür.
İnternetteki ismini bile yazmak istemediğim sitelere günde 5 milyon kişi giriyormuş.
Ahlak dışı sitelerin yanı sıra kumar ve bahis oynatan siteler de yoğun biçimde ziyaret ediliyormuş. Bilhassa sanal kumar sayesinde siteler üzerinden her yıl milyonlarca dolar, yurtdışına transfer oluyormuş.
Tabii bunun içinde yetişkin kadın ve erkekler de var ama en yoğun ağırlık gençlik?..
Kimbilir ne kadar da küçükler var.

Ben çocuklarımı kurtardım bana ne elin çocuğundan diyemezsiniz. Onlar, eşimizin, dostumuzun, yakınımızın, ülkemizin ve daha doğrusu bizim gençliğimiz.
Düşünsenize kalem kitap tutması gereken parmaklar neler tutuyor?
O gencecik beyinler, internet siteleri önünde nasılda çürüyor?
Bütün bunların üstüne üstlük milyon dolarlar yurt dışına gidiyor.
Sanal kumarda kaybederek hayatı kayanlara mı üzülürsünüz?
Ahlaksız sitelerle ahlâkların bozulduğuna mı yanarsınız?

Bediüzzaman yıllar önce: “ Bana ‘sen şuna buna niçin sataştın?’ diyorlar. Farkında değilim. Karşımda müthiş bir yangın var; alevleri göklere yükseliyor. İçinde evladım yanıyor, imanım tutuşmuş yanıyor. O yangını söndürmeye, imanımı kurtarmaya koşuyorum. Yolda birisi beni kösteklemiş de, ayağım ona çarpmış; ne ehemmiyeti var? O müthiş yangın karşısında bu küçük hadise bir kıymet ifade eder mi?”diyordu.
Evet evlatlarımız yanıyor.Hem dünyaları hem de uhrevi hayatları kayıyor.
28 şubattaki sekiz yıllık eğitimle Kur’an Kurslarına vurulan darbe acı meyvesini böyle veriyor. Kur’an’a, islama, başörtüsüne, ahlaki ve manevi değerlere savaş açanlar nihayet muratlarına erdiler.
Başörtüsünü yasaklarken sokaklardaki bu kadar açıklıkla birlikte her türlü ahlaksızlığın normal gösterilmesinin acı faturası işte ellerinde...

Bir günde kötü sitelerle birlikte kumar sitelerini tıklama sayısı 5 milyon….
Bu ne demek?

Bir gündeki beş milyon tıklama sayısını haftaya ve yıla hesaplarsanız ortaya korkunç bir rakam çıkmaz mı?
Yine Bediüzzaman:
“Dünya, büyük manevi bir buhran geçiriyor.Manevi temelleri sarsılan garb cemiyeti içinde doğan bir hastalık, bir veba, bir taun felaketi gittikçe yeryüzüne dağılıyor.” Diyerek günümüzün ahlaki bunalımına dikkat çekiyor, bunun bir sari bir illet olduğunu söyleyerek buna çare aramayan büyü kafaları gaflet içinde gördüğünü söylüyordu.
Dün Boğaziçi Üniversitesi Rektörünün başörtülü öğrencileri okula almamasıyla alâkalı haberi okuyunca Bediüzzaman’ın bu sözleri geldi aklıma…

Gaflette olan büyük kafalar…
Milyonlarca genç-kadın-erkek- çocuk ne korkunç ve sâri illet haline gelen internet üzerinden sanal kumar oynamaya, ahlaksız sitelere girerek ahlak bunalımı yaşamaya devam ederken; buna çare araması gereken rektörümüz başörtüsünü yasaklama çaresi arıyor.
Gençliğin böyle büyük problemi varken masum genç kızların başındaki örtüyle uğraşmak acaba bu vatana iyilik mi kötülük mü onun cevabını okuyucu versin.


Gülay Atasoy