2 sonuçtan 1 ile 2 arası

Konu: Ak Sevdayı Ögretti...

    Share
  1. #1
    ***
    DIŞARDA
    Points: 18.536, Level: 86
    Points: 18.536, Level: 86
    Level completed: 38%,
    Points required for next Level: 314
    Level completed: 38%, Points required for next Level: 314
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    İslam-Gülü - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Yer
    sendenim
    Mesajlar
    2.745
    Points
    18.536
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    20

    Standart Ak Sevdayı Ögretti...

    Aşk ehli taşı gediğine koymuş:

    Muhabbetten Muhammed oldu hasıl

    Muhabbetsiz Muhammed'den ne hasıl?

    Çölde açan bir güldü o Rengi solmaz, kokusu tükenmez bir gül Sevginin bedelini ödeyen Yakub gibi, uzaktaki Yusuf'u koklayan bir yürekle gözlerini takas edenler alabilirdi o gülün kokusunu

    Aşkı ve acıyı ondan öğrendik Yaşamanın ve ölmenin, ölmeden önce ölüp öldükten sonra yaşamanın sırrını o öğretti bize Göklerin sofrasını o açtı önümüze Onun sayesinde tenezzül buyurdu Allah yüreklerimize

    Evet, aşkı ondan öğrendik: Sevdi ama sevdaya "kara" çalmadı Sevdanın yüzünü karartmadan sevmeyi beceremeyenlere, "ak sevda"yı öğretti Aşka istikamet açısı verdi Sadece o açıyı takip edenler aşkın sırrına erdi

    Başkalarının öğrettiği aşk sahibini tutuklayan bir tutkuya dönüşüyordu Onun aşk öğretisi ise sahibini özgür kıldı O aşk çizgisini izleyenler sevdikçe özgürleştiler, özgürleştikçe sevdiler ve sonunda hayatı bir demet muhabbete dönüştürdüler; muhabbete, yani insanın harcadıkça çoğalan tek sermayesine

    İman etmedikçe cennete giremezsiniz" diyordu; fakat daha müthiş, insanı iliklerine kadar sarsan bir şey daha söylüyordu: "birbirinizi sevmedikçe de gerçekten iman etmiş sayılmazsınız!" Bu, imanı yetiştiren toprağın sevgi olduğunu ifade etmekti Muhabbetin yürekte istikrar bulmuş hali olan iman, ancak sevgi toprağında boy verebilirdi

    Dahası "Mü'min, seven ve sevilen dost olan ve dostluk kurulandır, sevmeyen ve sevilmeyende, dost olmayan ve dostluk kurulmayanda hayır yoktur!" diyordu Sadece demekle kalmıyor, bu sözün nasıl hayata dönüştürüleceğinin en güzel örneklerini de veriyordu

    Onun sevgisi, canlıları aşıp cansızları dahi kuşatıyordu Uhud için diyordu ki; "Uhud, o bir dağ; ama o bizi sever, biz de onu severiz!"

    Dağı seven ve dağ tarafından sevildiğini farkeden bir yürek nasıl bir yürektir? Bu insanı yürekten sarsan muhabbet dersinin, bizim özlemeyen, sızlamayan, yanmayan, inlemeyen, sevmeyen, duyarsız, taşlaşmış ve hatta taştan daha da katılaşmış yüreklerimizde yaptığı yankı nedir?

    Modern birey anlayabilir mi bu tavrı? İçinde yürek yerine taş taşıyan modern insanda nasıl bir karşılık bulur bu davranış? Şairin "Şarkı görmez, garbı bilmez, görgüden yok vayesi/Bir utanmaz yüz yaşarmaz göz bütün sermayesi" dediği bedeviden bozma, köylülüğe müptela, varlıkla sınanınca lümpen kaprislerine, yoklukla sınanınca aşağılık komplekslerine kapılanlar, nasıl anlar ve anlatır, nasıl yaşar ve yaşatırlar bu muhabbeti/Muhammed'i?

    Muhabbeti Muhammed'den öğrenenler ölmemenin sırrını da öğrenmiş oldular İşte onlardan biri, bu sırrı şu dizelerle açığa vurdu:

    Âşık öldü diye salâ verirler

    Ölen hayvan imiş âşıklar ölmez

    Âşıkların ölmeyeceğinin ondan güzel kanıtı olur mu? Muhabbetin merkezi olan gönülden yola çıkarak anlayın bunu: Birine "alçak" derseniz hakaret etmiş olursunuz, "alçak gönüllü" derseniz iltifat Çünkü gönül öyle yüce bir makam ki, kendisine ilişen alçaklığı bile elinden tutup katına yüceltir, "alçak gönüllülük" bir yücelik olup çıkar

    Acıyı da "Ben hüzünlerin peygamberiyim!" itirafında bulunan o Ufuk İnsan'dan öğrendik: Saçları sevdiklerinin ölümüyle değil, Allah'la ilişkisini örselememek uğruna gösterdiği çabayla ağaran Yüce Önder, Kutlu Rehber'den Çağların günahını yıkamak için gece yarıları saldığı gözyaşları, yattığı şilteyi ıslatıp Aişe'yi uyandıracak kadar sel olup çağlayan Ayaklı Kur'an'dan

    Bu soylu acı değil miydi, Hıra'da kendi ruhunu yeniden doğuracak bir sancıya ebelik eden? Buna insanın oluş sancısı da diyebilirsiniz Baksanıza o okyanus misali kutlu sancıdan payına bir damlacık düşenler, yaşadıkları çağın, 'nükleer güç merkezlerinin' dahi yanında yaya kaldığı etkinlikte birer 'gül ve güç merkezi' oluyorlar!

    Çağın Ebu Cehillerinin onu anlamasını, onu sevmesini kimse beklemesin Değil mi ki o, atası İbrahim gibi insanlığa şeytanı, şeytanları taşlamayı öğretti Şeytan ve dostları da o gülü ve onun gül yüzlü dostlarını taşlayacaklardır

    Ben modern Ebu Cehillerin yaptığından daha çok, ona ümmet olduğunu söyleyenlerin yaptıklarının onu üzdüğünü düşünüyorum Onun mirasına sahip çıkması gerekenler, sadece sakalına ve hırkasına sahip çıkıp onun öğretisini çağın dışına atmakla onu daha fazla üzüyor olsalar gerek

    Allah'ın bize gönderdiği Hz Muhammed (sonsuz sayıda selam, hürmet ve muhabbet ona olsun) bir tek Muhammed idi Fakat, geleneğimiz en az üç Muhammed ortaya çıkardı: 1 Göklere çıkartılan insanüstü Muhammed 2 Ara kablosu, postacı muamelesine maruz bırakılarak aşağılanan Muhammed 3 Kur'an'ın tanıttığı muhteşem bir ahlaka sahip olan örnek insan Muhammed

    Bir de muhaddislerin ömrü boyunca hep konuşan ve hiç iş yapmayan Muhammed'i, sûfilerin ömrü boyunca içiyle uğraşıp dış dünyaya sırt dönen Muhammed'i ve fakihlerin işi-gücü Kur'an'ı kodifike edip ondan formel hükümler devşirmek olan Muhammed'i var

    bu satırları bitirmeden, o insan güzeline bir maruzatım var:

    Seni çok özledik, bizi bu çağa karşı dik tutan senin kokundur:

    Yel essin Ya Rasullallah

    Kokun gelsin!

    Mustafa İslamoğlu
    O, bir tane idi O, şahane idi O, güzel idi O, güzeller güzeli idi O, mükemmel idi O, eşsiz idi O, "nûr" idi O, "duâ" idi O, "müjde" idi O, "rüyâ" idi O, "Muhammed" idi O, "Ahmed" idi O, "el-Emîn" idi O, "kul" idi O, "Rasûl" idi O, "Habîb" idi O "Halîl" idi O, "rahmet" idi O, hasret idi O, vuslat idi O, cân idi O, cânân idi O, aşk idi O, bir başkaydı O, bambaşkaydı




    Ve ahsenü minke lem tera kattu aynî,
    Görmedi senden güzel bir cism-i âlî gözlerim,



    Ve ecmelü minke lem telidi'n-nisâü
    Etmedi senden güzel tevlîd, evlâd bir ana


    Hulıkte müberraen min külli 'aybin,
    Ayb-ü noksandan berîsin yâ Rasûlallah sen,


    Ke enneke kad hulıkte kemâ teşâü
    Sanki arzu ettiğin surette halk etmiş Huda
    Elif olmak zordur
    Çünkü elif olmak
    Yuvarlak bir dünyada dik durmanın
    Dik ve önde
    Belki acıyla
    Ama vazgeçmeden durmanın
    Dünya ne kadar dönerse dönsün
    Olduğu yerde kalmanın adıdır elif olmak
    Kaç silah varsa elife çevrilir
    Elif hep olduğu yerdedir
    Silahlar patladığında ilk vurulan eliftir
    Zordur elif olmak
    Elif olmak hep vurulmaktır
    Elif olmak yalnızca elif olmaktır
    Ne B, ne T, ne S
    Elif
    Yalnızca elif
    Elif demeden hiçbir şey denilemez
    Ben elif dedim
    Artık her şeyi söyleyebilirim...

  2. #2
    ***
    DIŞARDA
    Points: 155.310, Level: 100
    Points: 155.310, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    Konyevi Nisa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Yer
    Dünyadan !!
    Mesajlar
    20.631
    Points
    155.310
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    38

    Standart Cevap: Ak Sevdayı Ögretti...

    Allah razı olsun ablacım emeğine gönlüne sağlık


    Seni çok Özledim Annem

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •