İçinizi Rabbinize Açın
Seher vaktini kollayın. Bir gece uykunuzu bölün, herkes uykuda iken siz
uyanın. Önce şöyle göğü izleyin. Parlayan yıldızlara, semanın berraklığına
bakın. Eğer ormanların, ağaçların bol olduğu bir yerdeyseniz, derinden
öten böceklerin sesleri kulağınızı şekillendirecektir. Onlar aslında her an
konuşurlar da, insanlar bağrışırken ne yazık ki seslerini duyuramazlar.
Bir an için evsizleri, yurtsuzları, fakirleri düşünün. Hele soğuk bir kış
gecesiyse, ayaz varsa, dondurucu soğukta köprü altında kıvrılmış evsiz
çocukları düşünün. Ucuz uyuşturucuların esiri olmuş düşkünleri düşünün.
Mukavva kutuların çerçevelediği yapmacık evin içinde ısınmaya çalışan
yoksulu düşünün. Sonra güzel bir abdest alıp seccadenin başına geçin.
Namaza başlamadan evvel bol bol tövbe istiğfar edin. Dua edin. İçinizi
Rabbinize açın.
Dilerseniz Hz. Musa gibi yalvarın: “Rabbim! Yüreğime genişlik ver!”
(Taha,25) Dilerseniz Hz. Adem gibi dua edin: “Ey Rabbimiz! Biz kendimize
zulmettik, eğer bizi bağışlamaz ve bize rahmetinle muamele etmezsen,
muhakkak ziyana uğrayanlardan oluruz!” Araf,23
Dilerseniz Hz. Nuh gibi yakarın: “Ey Rabbim! Bilmediğim şeyi istemekten sana sığınırım. Eğer sen
beni bağışlamaz ve merhamet etmezsen ben, hüsrana düşenlerden
olurum!” (Hud,47) “Ey Rabbim! Bana, babama, anneme, mü’min olarak
evime girene ve bütün Müslüman erkek ve mümin kadınlara mağfiret
eyle!” Nuh,28
Ya da Hz. İbrahim gibi dua edin: “Ey Rabbim! Beni ve soyumdan
gelecekleri, namazını dosdoğru kılanlardan eyle. Ey Rabbimiz! Duamı
kabul et! Ey Rabbimiz! Herkesin hesaba çekileceği günde beni, anne ve
babamı ve mü’minleri bağışla!” (İbrahim 40-41)
İsterseniz Hz. Şuayb’in yalvardığı gibi yalvarın: “Rabbimiz! Bizimle kavmimiz arasında adaletle
hükmet! Sen hükümdarların en hayırlısısın!” (Araf,89)
Hz. Musa’nın duası da size bir kapı açacaktır: “Ey Rabbim! Ben nefsime zulmettim. Beni
bağışla!” (Kasas,16) “Ey Rabbim, göğsüme genişlik ver, işimi kolaylaştır!
Dilimden düğümü çözüver de sözümü iyi anlasınlar! Bana, ailemden bir
vezir ver!” (Taha,35)
Ve nihayet dilerseniz Hz. Süleyman gibi dua ediniz: “Ey Rabbim! Bana ve
babama verdiğin nimete şükretmemi ve hoşnut olacağın iyi iş yapmamı
gönlüme ihsan eyle! Ve rahmetinle beni iyi kullarının arasına dahil et!”
(Neml,19) Sonra secde ediniz. Kulun Allah’a (O’nun af ve merhametine)
en yakın olduğu an secde anıdır. Secdede iyice rahmete sığının.
İçinizdekini Rabbinize danışın. O’na yönelin. O’na güvendiğinizi ilan edin.
O’ndan ayrılmak istemediğinizi kendinize mırıldanın. İnanıyorum ki, selam
verdiğinizde bütün kainata daha sevecen, affedici, güleryüzlü, saygılı ve
merhametli bakacaksınız.
Yaradan’dan dolayı hoş göreceksiniz. Böylesine dolu dolu bir hayat
dünyalara bedel, dedğil mi? Bir büyüğün dediği gibi, “Krallar, benim iki
rekat namaz kılarken hissettiğim haz ve ruh rahatlığını anlasalardı,
benden bunu satın almak için dünyaları teklif ederlerdi ama ben
vermezdim. Bunun üzerine bana savaş açarlardı. Sırf bu namazdaki
manevi doyumu benden kapabilmek için.”
Bütün dünyalığına, lüksüne, debdebesine, mevki ve makam doyumuna
rağmen bir türlü ruh hafakanlarından, streslerinden kurtulmayan
insanlığın sığınacağı başka bir adres var mı?
Alinti