2 sonuçtan 1 ile 2 arası

Konu: Bismillah her hayrın başıdır

    Share
  1. #1
    ***
    DIŞARDA
    Points: 60.713, Level: 100
    Points: 60.713, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    ArzuNur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Mesajlar
    9.488
    Points
    60.713
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    27

    Standart Bismillah her hayrın başıdır

    Bismillahirrahmanirrahim
    Bismillah her hayrın başıdır. Biz dahi başta ona başlarız.


    bugün külliyatın mektubat isimli kitabında yaptığım tefeülde bu çıktı. konuya ciddi paralellik teşkil ediyor.



    "Lâ ilâhe illalâhü vahdehû la şerikeleh. Lehül mülkü ve lehül hamdü, yühyi ve yümit ve hüve hayyün lâ yemût, biyedihil hayr, ve hüve alâ külli şey'in kadîr"

    demiş ki:"Sabah ve akşam namazından sonra tekrarı pek çok fazileti bulunan ve bir rivayet-i sahihada İsm-i Âzam mertebesini taşıyan şu cümle-i tevhidiyenin on bir kelimesi var. Herbir kelimesinde, hem birer müjde ve beşaret, hem birer mertebe-i tevhid-i rububiyet, hem bir İsm-i Âzam noktasında bir kibriya-i vahdet ve bir kemâl-i vahdâniyet vardır. Bu büyük ve ulvî hakikatlerin izahını sair Sözlere havale edip, bir vaade binaen, şimdilik mücmel bir hülâsa suretinde iki makam, bir mukaddime ile ona bir fihriste yapacağız."

    .......

    Yani, bütün hayrat Onun elinde, bütün hasenat Onun defterinde, bütün ihsanat Onun hazinesindedir. Öyleyse, hayır isteyen Ondan istemeli, iyilik arzu eden Ona yalvarmalı.

    Şu kelimenin hakikatini kati bir surette göstermek için, ilm-i İlâhînin hadsiz delillerinden bir geniş delilin emârelerine ve lem'alarına şöyle işaret eder ve deriz ki:

    Şu kâinatta görünen ef'âl ile tasarruf edip icad eden Sâniin, bir muhit ilmi var. Ve o ilim, Onun zâtının hassa-i lâzime-i zaruriyesidir; infikâki muhâldir. Nasıl ki güneşin zâtı bulunup ziyası bulunmamak kabil değil; öyle de, binler derece ondan ziyade kabil değildir ki, şu muntazam mevcudatı icad eden Zâtın ilmi, ondan infikâk etsin.

    fırsat bulur isem devamı gelecek. fırsatı olan devamını kısa kısa getirmesi daha evla olacaktır.

    Allah ile olduktan sonra ölüm de, ömür de hoştur...




  2. #2
    ***
    DIŞARDA
    Points: 60.713, Level: 100
    Points: 60.713, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    ArzuNur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Mesajlar
    9.488
    Points
    60.713
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    27

    Standart Cevap: Bismillah her hayrın başıdır

    Bismillahirrahmanirrahim
    Bismillah her hayrın başıdır. Biz dahi başta ona başlarız.


    zerre demiş ki:eger bir atomun malikiyyeti kendine verilse kendi yapıyo denilse..her zerrede o zaman bir akıl ,ilim,hakimiyyet,şuur.....vsvs vsvbinlerce şeyin olması lazımki bunlara malik olabilsin ....diyebiliriz....

    Külliyat içinde tam bu konuya isabet eden yeri aktarıyorum.



    Üçüncü Pencere: Zerrelerden mürekkeb bir parça toprak, her bir çiçekli ve meyveli nebâtâtın neşv ü nemâsına menşe' olabilir bir kâseyi o zerreciklerden doldursan; bütün dünyadaki her nevi çiçek ve meyveli nebâtâtın tohumcukları ki, o tohumcuklar hayvanâtın nutfeleri gibi ayrı ayrı şeyler değil, nutfeler bir su olduğu gibi, o tohumlar da karbon, azot, müvellidü'l-mâ, müvellidü'l-humuzadan mürekkeb, mahiyetçe birbirinin misli, keyfiyetçe birbirinden ayrı, yalnız kader kalemiyle sırf mânevî olarak aslının programı tevdî edilmiş; işte o tohumları nöbetle o kâseye koysak, her biri hârika cihazâtıyla, eşkâl ve vaziyetiyle zuhur edeceğini, vuku' bulmuş gibi inanırsın.

    Eğer o zerreler herbir şeyin herbir hal ve vaziyetini bilen ve her şeye (ona) lâyık vücudu ve vücudun levâzımâtını vermeye kâdir ve kudretine nisbeten herşey kemâl-i suhûletle musahhar olan bir Zâtın memuru ve emirber bir vazifedârı olmazlarsa, o toprağın herbir zerresinde, ya bütün çiçekli ve meyvedarların adedince mânevî fabrikalar ve matbaalar içinde bulunması lâzım gelir ki, o cihazâtları ve eşkâlleri birbirinden uzak ve birbirinden ayrı mevcudât-ı muhtelifeye menşe' olabilsin veya bütün o mevcudâta muhît bir ilim ve bütün onların teşkilâtına muktedir olacak bir kudret vermek lâzımdır; tâ bütün onların teşkilâtına medâr olsun. Demek Cenâb-ı Haktan nisbet kesilse, toprağın zerrâtı adedince ilâhlar kabul edilmesi lâzım gelir. Bu ise bin defa muhâl içinde muhâl bir hurâfedir.

    Fakat memur oldukları vakit çok kolaydır. Nasıl, bir sultan-ı azîmin bir âdi neferi, o padişahın nâmiyle ve onun kuvvetiyle bir memleketi hicret ettirebilir, iki denizi birleştirebilir, bir şâhı esir edebilir; öyle de, Ezel ve Ebed Sultanının emriyle, bir sinek bir Nemrud'u yere serer, bir karınca bir Firavun'un sarayını harab eder yere atar, bir incir çekirdeği bir incir ağacını yüklenir.

    Allah ile olduktan sonra ölüm de, ömür de hoştur...




Benzer Konular

  1. Kainat bismillah diyor
    By BaRLa in forum Bediüzzaman, Çalışmaları
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 04.09.08, 08:03

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •