MADENCİLİK TASARIDAN ÇOK ŞEY BEKLİYOR

MADEN KANUN TASARISI ÇÖZÜM OLACAK MI?

İHMAL EDİLEN SEKTÖRE, YENİ YASA NE GETİRİYOR?

Ülkemizde tamamen duran madencilik yatırımlarını yeniden canlandırmak üzere 3213 sayılı Maden Kanunu ve madenciliği engelleyen bazı kanunlarda değişiklik yapılamasını öngören Kanun Tasarısı mecliste görüşülmeyi bekliyor. Gerek bürokrasi gerekse de yatırım yetersizliği altında bunalan Türk madenciliği içine düştüğü dar boğazdan tasarıyla çıkmayı beklerken sektör temsilcileri tasarının bir çok yenilik getirse de eksik ve hatalı bir çok yanının olduğunu belirtiyor.

Madencilik Araştırma Merkezi Derneği Başkanı Muhterem Köse, tüm madenleri kapsayan tasarının olumlu taraflarının yanında gözden kaçan birçok hususun olduğuna dikkat çekiyor. Tasarının 27. maddesinin birinci fıkrasında yer alan görüntü kirliliği tanımının çevre kirliliği şeklinde değiştirilmesi gerektiğini belirten Köse “Çünkü görüntü kirliliğinden ne anlaşılacağı üzerinde ortak bir tanım yapılamaz” dedi. Köse, Türk madenciliğinin küçük ölçekli madencilik yapısını henüz kıramadığını teknik ve ekonomik yeterliliğin aranması gerektiğini vurgulayarak “Herkesin maden işletmesine izin verilmemelidir. Arama konusu serbest olabilir ancak işletme hakkı serbest oldukça Türk madenciliği gelişemez. Tasarıda bu yönde düzenlemeler getirilmelidir” şeklinde konuştu.


CENK ESEN

ANKARA- Türk madenciliğinin ana problemi yeni sermaye girişinin olmayışı iken bu sorunun altında yüzde 15 daha fazla vergilendirilme, Maden Kanunu ile verilen izinlerin diğer bakanlıklar tarafından engellenmesi, işletme ve üretim güvencesinin olmayışı biliniyor. Mecliste görüşülmesi beklenen yeni Maden Kanun Tasarısı’yla bu sorunların ne kadarının aşılacağını ise zaman gösterecek.

Ülkemizde tamamen duran madencilik yatırımlarını yeniden canlandırmak üzere 3213 sayılı Maden Kanunu ve madenciliği engelleyen bazı kanunlarda değişiklik yapılamasını öngören bir kanun tasarısı hazırlandı. Gerek bürokrasi gerekse de yatırım yetersizliği altında bunalan Türk madenciliği içine düştüğü dar boğazdan tasarıyla çıkmayı beklerken sektör temsilcileri tasarının bir çok yenilik getirse de eksik ve hatalı bir çok yanının olduğunu belirtiyor.

GÖRÜNTÜ KİRLİLİĞİ TANIMI KARGAŞA YARATIR

Madencilik Araştırma Merkezi Derneği Başkanı Muhterem Köse, tüm madenleri kapsayan tasarının olumlu taraflarının yanında gözden kaçan birçok hususun olduğuna dikkati çekiyor. Tasarının 27. maddesinin birinci fıkrasında yer alan görüntü kirliliği tanımının çevre kirliliği şeklinde değiştirilmesi gerektiğini belirten Köse “Çünkü görüntü kirliliğinden ne anlaşılacağı üzerinde ortak bir tanım yapılamaz” dedi. Köse, Türk madenciliğinin küçük ölçekli madencilik yapısını henüz kıramadığını teknik ve ekonomik yeterliliğin aranması gerektiğini vurgulayarak “Herkesin maden işletmesine izin verilmemelidir. Arama konusu serbest olabilir ancak işletme hakkı serbest oldukça Türk madenciliği gelişemez. Tasarıda bu yönde düzenlemeler getirilmelidir” şeklinde konuştu.

ÖN İŞLETME RUHSATI BÜROKRASİYİ ARTIRIYOR

Arama ve ön işletme ruhsatlarının birleştirilerek bürokrasinin azaltılması gerektiğine işaret eden Köse “Şu anda arama ruhsatı 30 ay, ön işletme süresi 3 yıldır. Her iki ruhsat döneminin uygulamada bir farklılığı yoktur. Ön işletme ruhsatının ayrı bir dönem olarak değerlendirilmesi bürokrasiyi gereksiz yere arttırmaktan başka madenciliğe hiçbir katkısı yoktur” dedi. Arama ruhsatının 5 yıl olması ve ön işletme ruhsatının kaldırılması gerektiğini ifade eden Köse bu uygulama ile Enerji Bakanlığı’na bağlı Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nün yükünün ve hem de bürokrasinin azalacağını belirtti. Ayrıca Köse yeni tasarı ile Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nün yükünün arttığını, bölge teşkilatları olmayan müdürlüğün görevlerinin bir kısmının MTA’nın atıl olan 12 bölge teşkilatını bırakılabileceğini böylece müdürlüğün daha etkin olarak çalışabileceğini söyledi.

İŞLETME RUHSATI CİDDİYE ALINMALI

Türkiye’de madencilik sektörünün kurumsallaşması için en azından işletme ruhsatı verilirken teknik ve mali yeterlilik aranması gerektiğine dikkati çeken Köse “Tasarının 12. maddesinin sonunda ‘maden işletme ruhsatının verilebilmesi için teknik ve mali yeterlilik aranır’ ifadesi yer almalıdır. Söz konusu madeni işletecek teknik ve mali yeterliliği olmayanlara maden işletme izini verilmemelidir” diyerek konuştu.

“KAMUNUN AYRICALIKLARI SÜRÜYOR”

Kamu kurumlarının madencilik sektöründeki ayrıcalıklarının sürdüğünü vurgulayan Köse bu temelde başta Etibank, Zonguldak Taş Kömürü Kurumu, Maden Tetkik Arama Müdürlüğü konumunu koruyor. Devlet ve özel sektör arasındaki çifte standart sürüyor” dedi.

TASARININ GETİRDİĞİ YENİLİKLER ÖNEMSENMELİ

Yeni Maden Kanun Tasarısı’nda gözden kaçan hususların dışında sektörü temelden etkileyecek bir çok yenililik de öngörülüyor. Bunların başında kalker,kil, marn ve puzolanik kayaçların maden kanunu kapsamına alınması, madencilik yapacaklara ruhsat güvencesinin getirilmesi, maden arama faaliyetlerinin çevresel etki değerlendirme (ÇED) kapsamı dışında bırakılması, bilimsel ve teknik esaslara uygun olarak yapılan madencilik faaliyetlerinin engellenmesinin önlenmesi, Maden Kanunu ile verilen izinlerin diğer bakanlıklar tarafından yasaklanmasının önlenmesi, yatırımların canlandırılması için teşviklerin getirilmesi geliyor.

Ce..ab…..21-5-2002