Fahr-i Kainat Efendimiz(S.A.V) yüce davasını aleme ilan etmeden önce, çevresinde gençlerden meydana gelen bir nur halkası oluşturulmuştu. Öyle ki o kahramanl ar halkasının %80 i 10 ile25 yaş arasındaydı. Hz. Ali, Hz. Zübeyr, Hz. Talha ve Hz. Saad (R.A) gibi sahabeler, o cennet ordusuna daha çocuk yaşlarda katılmışlar ve bazıları daha dünyada iken cennetle müjdelenmişlerdi...
Bu gençlerden biri olan Zeyd(R.A) peygamber sevgisiyl e güneşi dahi söndürebilecek bir aşka sahipti. O öyle bir aşktı ki ,Taif'te taş yağmuruna tutulan Efendimiz'e (S.A.V) kendizini siper ettiğinde aldığı yüzden fazla yara, ona acı yerine lezzet veriyordu ...
O sıralarda 22 yaşında olan bu genç sahabe, O Zat'ı(S.A.V) muhafaza eden melaike ordusunu bile kıskanıyor ve kendisi gibi genç olan diğer sahabeler tarafından O'nun etrafında oluşturulan koruyuc etten duvarın en önünde yer alıyordu. Bu yüce sahabe, güneşin ortalığı kavurduğu bir günde gazve'ye hazırlanırken. Peygamber imizin alnında parıldayan ter damlacıklarını gördü.
Her bir damla, Zeyd'in kalbine bir hançer gibi saplanmıştı. Dayanamadı, başını öfkeyle yukarı kaldırarak güneşe çevirdi ve hiç kımıldamadan ona bakmaya başladı. Fahr-i Kainat Efendimiz(S.A.V) bütün alemleri kuşatan nuraniyet iyle bir şeyler olduğunu hissetmişti. Hemen Zeyd'e döndü ve kolunu tutarak:
-Zeyd,dedi.Ne yapıyorsun.? Güneşi söndüreceksin...
Zeyd,bakışlarını yere çevirdi. Ve peygamber ler peygamber inden yansıyan bir nur, güneşi ona muhatap etti.
Güneş:
-Ya Zeyd,diyordu. Ben Efendimiz i(S.A.V)incitmek istermiyi m hiç.? Sadece O'na daha yakın olmayı arzu etmiştim. İman ve sevgi sırrındaki bu akılalmaz hikmet, Mekke sokaklarından bir sevda bestesi gibi bütün alemlere yansıdı ve O'nu sevenleri n gönlüne ulaştı.
Zeyd'den bütün gençlere bir mesajdı bu. Ve''Onu benim gibi sevmelisi niz!'' diyordu.
''Onu benim gibi sevmelisi niz!'