2 sonuçtan 1 ile 2 arası

Konu: Zilzal Suresinin Sirlariyla Yasamak

    Share
  1. #1
    ***
    DIŞARDA
    Points: 455.346, Level: 100
    Points: 455.346, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 100,0%
    Overall activity: 100,0%
    Achievements
    SiLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    EMEKTAR KURUCU

    .
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Yer
    ISPARTA
    Mesajlar
    18.956
    Points
    455.346
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    10

    Zilzal Suresinin Sirlariyla Yasamak

    Zilzal Suresinin Sirlariyla Yasamak

    Bütün duygularin merkezi, basi ve padisahi hangisidir gibi bir soruya verilecek en dogru cevap, herhalde, 'beka arzusu' olacaktir. Bu arzu, duygularin merkezi ve zenberegidir. Açligini bastirmaktan evlat sahibi olma arzusuna, mal-mülk edinme tutkusundan taninip bilinme hevesine, cinsellikten ölüm korkusuna... Hangi duyguyu ele alirsak alalim, derinine inildiginde, 'beka arzusu' çikar karsimiza. Beka talebi, duygularimizin temelidir. Dünya fanidir; ama hiçlik, insanin kabul edebilecegi türden bir son degildir. O yüzden, ancak hayatini ölümün ötesine uzatarak ahireti dünyasina alabilenler su dünyada dengeli ve huzurlu bir hayat yasar. Yine bu yüzden, ölümü mutlak bir son olarak görenler, bu dünyada varligini yahut ölümünü bir sekilde unutarak yasamak zorundadirki, uyusturucular, sefahet, alkolizm, iskoliklik, eglence.. bütün bunlarin ucu bu noktaya dayanmaktadir.


    Beka arzusunu doyurabilmek için ölümden öte bir ölümsüz hayat ülkesine muhtaç olan insan, öte yandan, yine bu arzunun bir uzantisi olarak su dünyada dahi saglam bir zemine basmak ister. Istatistige vuruldugunda karsimiza en güvenli yol olarak çiktigi halde havayolu ulasiminin bize olabildigine ürkütücü gelmesi bundandir. Çünkü, bir uçagin içinde, "Her an hersey olabilir" halet-i ruhiyesi içindedir insan. Istatistiklerin gösterdigi, "Uçak yere çakilacak olsa?" diye düsünen insanlara hiçbir teselli vermemektedir. Çünkü, uçak düsecek olsa, sakat kalarak dahi yasamasinin pek mümkün olmadigini düsünmektedir.

    Ayni sekilde, denizin de insana güven verdigi pek söylenemez. Hava gibi, su da insani tasimaz çünkü. Vapur bir sekilde su alacak ve insan dayanacagi bir zeminden mahrum kalacak olsa, denizin yapacagi is, bir müddet sonra onu yutmak olacaktir. O da beka talebinin saglam bir zemini degildir kisacasi.

    Yeryüzü ise, insana güven verir. Zira, dogdugu andan itibaren onun üzerindedir. Insana, ona atilan temel üzerinde bina kurma imkani tanir. Ektigi tohumu biçmesini temin eder.

    Bunun için, insanin su dünya hayatinda kendini rahat hissedecegi zemin, gökyüzü yahut deniz degil, yerdir. insana dost gelen unsur, hava veya su degil, topraktir. Yeryüzü ve toprak, insanin beka arzusunu bir derece karsilamaktadir. Eh, insan, ölse bile, en azindan toprak olur. Kendisinin biraktigi mal-mülk, evladina kalir. Kendisi yerin altina da girse, nami veya soyu yürür.

    Dolayisiyla, bir Baki-i Zülcelal'in varligina imandan beslenmesi ve asil olan ahiret yurduna yönelmesi gereken beka arzusunun dünyaya kilitlenip kalmasinda toprak unsurunun ciddi bir rolü vardir. Insan, gafletli bir nazarla, Rabb-i Rahim'in çok rahmetler ve hikmetler tasiyan bu unsurunu beka talebinin dogru adresinin mezari kilmaktadir.

    Zilzal süresi, onu ilk kez kesfettigim günden beri, bu bakimdan manidar gelir bana. Bilhassa, bütün bir günü ugrunda harcadigimiz su dünyada artik gönül huzuruyla uyku alemine girmeye hazirlandigimiz gece vakti okumaya gayret ettigim bir süredir Zilzal. Kendimden ve Rabbimden gafil olmadigim zamanlarda bu süreyi kendime tekrarlarken öncelikle düsündügüm, bu süreyi gerçekten kavrayacak olsak, dünyanin bizi aldatamayacagidir. Çünkü, güvendigimiz, beka yatirimini üzerine yaptigimiz yeryüzünün hiç de güvenli ve güvenilir olmadigini bildirir süre-i Zilzal.

    Bu süreden ögrendigimize göre, gün gelecek, yeryüzü deprenecektir. Zaten, zeminin tamaminin deprenecegi o kiyamet anina bedel, parça bölük depremler ile el'an bunun nümuneleri sergilenmektedir. Yer sarsilir; yikar, mahveder, ezip geçer. Beka yatiriminin arsasi olarak, uygun bir seçim degildir kisacasi.

    Hem, öyle bir deprem süretinde deprenir ki, ona yükledigimiz bütün agirliklari disari atar. Ne 'biz gitsek de arkamizda kalacak' dedigimiz mali mülkü arkamizda birakir; ne de neslimize daimi bir hayat zemini olarak hizmet verir. Üzerine yaptigimiz yatirimlari ve kendisine yükledigimiz hesaplari reddedip ativerir. Böylece, celal yüklü bir hal lisaniyla, "Arzu ettiginiz bekanin mercii ve zemini ben degilim" der gibidir.

    Ve, yeryüzü müthis bir deprenme ile sarsilip bütün agirliklarini disari attiginda, havada korkan, suda korkan, lakin ayagi yere basiyorsa huzur duyan insan sasirip kalacaktir. Adeta, ummadigi birinden ihanet gören ve güvendigi biri tarafindan aldatilan birinin saskinligi içinde olacaktir. Gerçi, her an o incecik kabugunun altinda kaynayip duran cehennem-misal magma tabakasiyla; üstelik, o tabakanin varligini bildiren yanar veya sönmüs daglariyla veya deprem adli sarsintilariyla yeryüzü bize diyecegini demistir durmaksizin. Lakin, beka arzusunu bir Baki-i Zülcelal'in varligina imanli besleyip ahirete imanla doyurmanin bazi vazgeçilmez uzantilari nefsinin hesabina gelmedigi için, insan bu arzunun adresini 'yeryüzü' süretinde saptirmistir. Lakin, yer müthis bir sarsintiyla deprenip sarsildiginda, kendi eliyle ördügü aldanislarin kofluguyla yüzyüze gelip, "Ne oluyor buna?" saskinligina düçar olacaktir. Onun anlamadigi ve anlamlandiramadigi bu sarsinti hengaminda, arz, Rabbinin vahyetmesiyle, haberlerini anlatacaktir. Iste o an, zerre miskal hayrin ve zerre miskal serrin karsiliginin görülecegi bir günün baslangicidir.

    Kabiliyetimiz nisbetinde, en azindan bu derece anlayabildigimiz Zilzal süresi, iste 'yerin sarsilmasi' ekseninde, Kiyameti ve Hesap Gününü anlatir bize. Bilvesile, Baki-i Zülcelal'e bedel kendisine sigindigimiz yerin, bekanin arsasi olarak çürük ve adresi olarak yanlis oldugunu bildirir. Dolayisiyla, bizi, son tahlilde dünyada kalan beka tesebbüsleri yerine, zerre-miskal hayrin da, zerre-miskal serrin de karsiliginin görülecegi bir ahiret alemine yönlendirir.

    Bu derslerini hatirda tutabilsek ve her gün Zilzal süresiyle yasamayi bilebilsek, içindeki herseyin yaninda kendisi de fani olan dünya bizi bu kadar oyalayip bogar mi; anlamiyorum.

    O yüzden de, mü'minane bir hal ve gidis için, bizi Zilzal süresini çokça okumaya tesvik eden hadisleri, hayatimiza yansitmamiz gerektigine inaniyorum.



    Metin Karabasoglu

  2. #2
    ***
    DIŞARDA
    Points: 155.310, Level: 100
    Points: 155.310, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    Konyevi Nisa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Co Admin
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Yer
    Dünyadan !!
    Mesajlar
    20.631
    Points
    155.310
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    38

    Standart Cevap: Zilzal Suresinin Sirlariyla Yasamak

    ALLAH c.c. razı olsun ablacım...


    Seni çok Özledim Annem

Benzer Konular

  1. Besmele ve Fatiha Sûresinin Tefsiri
    By Konyevi Nisa in forum İşaratül-İcaz
    Cevaplar: 4
    Son Mesaj: 13.11.08, 10:53
  2. 99- Zilzal
    By BaRLa in forum Kuran-ı Kerim meali
    Cevaplar: 4
    Son Mesaj: 08.11.08, 13:40
  3. Asr Suresinin Büyüklügü...
    By İslam-Gülü in forum Kuran-ı Kerim
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 30.06.08, 11:06
  4. Islam ahlaki ile yasamak.
    By Konyevi Nisa in forum Ahlak Bilgileri
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 19.06.08, 10:02

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •