Derviş, bir kucak elma ile bayırlar aşan bir genç kıza rast gelmiş bozkır sıcağında.
Yorgunluktan al al olmuş kızın yanakları.
"Nereye gidersin? Ne doldurdun kucağına?" diye sormuş.
Uzak bir tarlayı işaret etmiş kız. "Sevdiğim çalışıyor orada O'na elma götürüyorum."
Kaç tane diye soruvermiş derviş baba.
Kız şaşkın; "Bilmem hiç saymak aklıma gelmedi, İnsan sevdiğine götürdüğü şeyi sayar mı ki ?" demiş.
Usulca kırmış elindeki tesbihi derviş baba, kızın sevgi anlayışını duyunca . . . . . . !